Ana içeriğe atla

Gerçeklere Dönelim...

Sayın Sedat Sözlü,

Lütfen bir anlatır mısınız neler olduğunu? Bizleri aydınlatır mısınız?

Gönderdiğimiz futbolcuyu geri çağırdığımız, yüksek maliyetinden dolayı futbolcumuzu serbest bıraktığımızı okuyoruz.

Bir kaç gün geçiyor, kamp yaptığımız otelden çıkarılacak oluyoruz da son anda ödeme yapılıyor.

Sonra bir bakıyoruz ki; bu kez de lisanslarımız çıkmamış, gerekli para federasyona yatırılamadığı için.

Maddi sıkıntı Adana Demirspor'a özgü değil. Tabi ki sıkıntı çekeceğiz. Ancak biz şok dalgası şeklinde gelecek sıkıntıları hak etmiyoruz. Adana Demirspor taraftarı gibi bir taraftarınız var, kendi dünyanızda takım yönetiyorsunuz.

Şunu demek istiyorum Sedat bey, maddi sıkıntımız var ise taraftara bunu sezon başında söyleyin. Yıllardır bunu bekliyoruz zaten. Bir başkan da çıksın, biz bu sene gencecik, koşan bir takım kuracağız, ortalama bir maliyetimiz olacak ve borçları düşüreceğiz, seneye de şampiyonluğa oynayacak takımın temelini atarken, iyi bir bütçemiz olacak desin.

Yok, bunu demek yerine şampiyonluğun en güçlü adaylarındanız demeyi tercih ediyorsunuz. Hocamız çıkıyor, iddialı demeçler veriyor. Verin, verin de o zaman bize bu şokları yaşatmayın. Derdimiz gençlerle çıkmak veya maçtan alacağımız skor değil ki, kendimizi daha yönetimli bir camianın taraftarı olarak hissetmek istiyoruz.

Bu durumda ne yapacağız, yarın derhal kombinemi alacağım. Alacağım ki; sizden daha iyi hesap sorabileyim. 

Ve artık şu mali verileri konuşalım.

-Kalıcı gelir çalışmamız var mı?
-Varsa neler?
-Mali durumumuz nasıl? 
-Borcumuz ne kadar? Vade yapısı nasıl?
-Temlik alacakları ile devlete olan borçların vadesi ve dağılımı nasıl?
-Bu dönemin bütçesi ne kadar? Bütçe dahilinde nerelerden hangi gelirleri tahsil etmeyi, nerelere hangi harcamaları yapmayı planlıyorsunuz?
-Takım taraftar iletişimine ilişkin adımlar atmayı planlıyor musunuz?
-Kurumsallaşma yönünde bir planınız var mı?

Soruların hiçbiri art niyetli değil. Demirspor'u diğer camialardan ayıran şey, onu büyütüp güzelleştirmek isteyen aşık taraftarı. Demirspor'a ne oluyorsa, biz de parçası olmak istiyoruz.

Sizden de daha şeffaf ve katılımcı bir yönetim sağlamanızı talep ediyoruz. Bir yasal taraftar heyeti oluşturmakla işe başlayabilirsiniz.

Hafta sonu yapacağımız maçın skoru için sevmedik Demirspor'u. Sizden de bu yönde adımlar bekliyoruz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...