Ana içeriğe atla

Hakan Kutlu

Demirspor'u tanıyoruz. Bir resmi açıklama görmeden, dedikodular çıkar ve bazı dedikoduları kulak arkası edebiliriz ancak bu gibi konularda bir ön almaz, ses vermez isek olası bir anlaşma sonrasında ses vermiş olmak çok da bir anlam ifade etmeyecektir.

Demirspor'da gündem hızla akıyor. Dün büyük bir hayal kırıklığı, bugün güne yıkılmış başlamış iken Osman Hoca'nın istifası ve devam eden umutsuzluğun yerini iyi bir hoca ile toparlar mıyız sorusuna bırakması, sonra umut kıran bu gibi dedikodular. 

Bırakın arkadaş bizi. Bırakın bir gün acımızı yaşayalım. Bırakın efendi gibi içimiz içimizi yesin, kızalım talihimize. Bırakın bizi bir gün için kendi halimize bırakın. Yok. Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışırken illa bir dedikodu gelip göğüs kafesimize baskı yapacak.

Sayın başkan ve yönetim kurulu üyeleri. Bu kulüpte çok güçlü bir yönetim sergilediğinizi, kentin önemli dinamikleri ile uyum içinde çalışıyor olmanızın bu gücü perçinlediğini biliyoruz. Ancak hep söylüyoruz yine söyleyelim. Demirspor sizinle kurulmadı. Demirspor çok sayıda güçlü ve güçsüz başkanla çalıştı. Demirspor 20 yılı aşkın bir süredir süper ligi görmediği için devasa bir tecrübeye sahip. Futbolcular, yönetici davranışları, teknik ekip davranışları. Hepsi belleğimizde. Sonuçta şunu görüyoruz. Artık aynı uygulamaları farklı kişiler yapınca farklı sonuçlar alınmıyor biz idrak ettik bunu. Sizden çok ama çok rica ediyoruz. Biz taraftarlara yönetsel açılardan kulak verin. 

Sadede geleyim. Biz zamanında Abdülkerim DURMAZ isimli bir teknik adam ile çalıştık. Daha önce yöresel rakip takımların birini çalıştırıyordu. Bize o dönemlerde ağza alınmayacak küfürler etmişti. Çok ısrar ettik almayın diye. Bizi ezdi yönetim ve aldı. Ne oldu, bir süre sonra takım başarısız sonuçlar alınca Abdülkerim DURMAZ'a daha önce ettiği küfürler iade edildi. Taraftar desteğinin hocanın arkasında olmaması hocanın kredisini azaltırken, stresini artırdı. Çalışma koşulları güçleştikçe daha çok hata yaptı. Daha da önemlisi biz kendimize anlatamadık, bize söven adamın bizim başımıza gelmesini. Bunu yapan yönetime karşı defalarca bunu söylemek durumunda kaldık. Yüzlerine vurmak durumunda kaldık. Karşı karşıya geldik onlarla. Oysa gerek yoktu buna. Biz camia olarak tek ses olursak, aramızda kavga etmez, bunlara malzeme vermez isek daha güçlü oluruz, şampiyonluğa oynarız.

Osman Hoca doğrudan Demirspor taraftarına hiçbir şey yapmadı. Ama bir kadın gazeteciye davranışını kendisi özü dilemiş olmasına karşın bugün hatırlamayan var mı? Peki çok eleştiri alan Ünal Karaman'ın kendisini sezon sonuna taraftar nezdinde taşıyacak kredisi nereden geliyordu? Sözün özü Demirspor taraftarı iyi bir teknik adamın yanı sıra hayatının her aşamasında örnek olacak insanlar arıyor sayın yönetim. Bu kişiler ile anlaşılmadığında normal şartlarda başarısızlığa verilecek tepkilerden daha fazlasını alıyor ve süreç yönetilemeze doğru gidiyor. 

Bakınız adı geçen Hakan KUTLU Demirspor'a karşı hakaretvari konuşmuştur. Demirspor maçlarına özel bir güdü ile (türlü sebepleri olabilir-tahmin/duyum paylaşmak yakışmaz) çıkmıştır. Aradığımız duruş onda yoktur. Bu duruş eksikliği kötü günde su yüzüne çıkar ve ola ki kendisine gelen tepkilere ağırbaşlı yaklaşmaz ise burasının Adana olduğu gerçeği ile yüzleşir. Gerek yok olası senaryolara. Sizler de bu tür adımlarla yıpranmayın. 

Taraftara kulak verin, doğru isimlerle krizden çıkalım. Bu güç sizde var.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.