Ana içeriğe atla

SMS Projesine Dair

Adana Demirspor halkın takımıdır. Halkın takımının halka hitap eden projeler yapması gerektiğini yıllarca söyledik durduk. Bu takımın futbolcularına prim veremediği dönemler oldu. O nedenle küçük büyük demeden hiçbir kalıcı-geçici gelire sırt dönme lüksümüz halen yok. Deplasmana giderken zorluk çektiğimiz dönemleri unutamayız.

Bu nedenle gelirlerini taraftardan toplayacak SMS projesi için yönetime çok teşekkür ederiz. Bildiğimiz kadarı ile eski yöneticilerimizin de bu projede katkıları var. Onlara da teşekkür ederiz. SMS projesine ilişkin olarak geliştirilmesi gerektiğini düşündüğümüz hususlar var. Bunlar gerçekleştirilebilirse proje çok daha sağlıklı işleyecektir.

Öncelikle faturasız hatlardan bağış yapılamadığı yönünde geri bildirim alıyoruz. Önemli bir SMS potansiyelini kaybetmeme adına bu alana eğilinmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan SMS projesinin başarıya ulaşması için bir bütünleyiciye ihtiyacı var. ADS TV. Demirspor'un bir TV kanalı olursa SMS projesinden çok daha sağlıklı gelir elde edilebilecektir. TV yayınlarından kalite beklemiyoruz. İsterse gün boyu klip yayınlasınlar. Demirspor videolarını gün boyu tekrar tekrar da yayınlayabilirler. Yani kaliteli program maliyetleri beklemiyoruz. Beklentimiz ne yayınlanırsa yayınlansın, yayınlarda bir alt yazı olsun ve bu altyazılar taraftarların 1940'a gönderdikleri mesajları yayınlasın. Taraftar küfür içermedikçe SMS yolu ile ADS TV'ye görüşlerini aktarsın. 

Belli dönemlerde (belki günde yarım saat) Demirspor camiasından herhangi biri (futbolcu, yönetici, teknik adam, tribün lideri vs.) ADS TV'de canlı yayına çıksın ve SMS yolu ile taraftarların ilettiği soruları yanıtlasın. Yani SMS projesi sadece gönüllülük esasına değil aynı zamanda katılımcılık esasına dayandırılsın. Bu projenin gerçekleştirilmesi halinde Demirspor'un sadece bugününe değil yarınına da çok önemli katkılar sağlanacaktır.

ADS TV'nin kurulması halinde TV'nin küçük çapta da olsa kendi gelirleri de olacaktır. Bunları TV'nin kurulması projesine sıcak bakılması halinde ayrıca açıklayacağız.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...