Ana içeriğe atla

Rakip Balıkesirspor

Logolara ilgim var. Öğrenciyken ve dolayısı ile zamanım bolken internette saatler geçirirdim, takım logolarını incelerdim. Özellikle Adana Demirspor için kullanılan farklı logoları araştırırdım.

Logosunu bulamadığım takımlar için üzülürdüm. İnternette olmamak, neredeyse var olmamak gibi bir şeydi. Neyse ki yıllar içinde profesyonel takımların neredeyse tamamının logosu yer aldı internette. Vektörel çizimleri ile uğraşan kardeşlerimizin de çabalarıyla tabii.

Bunca logo içerisinde bir tanesi var ki, bu logoyu hep sevdim, diğerlerinden hep farklı ve hoş gelmiştir bana. Bu hafta evimizde ağırlayacağımız Balıkesirspor logosundan bahsediyorum.


Altmış altı yılında kurulan kulübün logosunda o yılların esintilerini görmek mümkün. Logoda topu büyük bir şevkle ileriye doğru yönlendiren, süren ya da vuran B ve S harflerinin dinamik birleşimi olan futbolcu yer almakta. Memleketin en önemli tarım ürününü logoya koymaktan çok daha yaratıcı bir iş çıkarıldığını söyleyebilirim. Logonun modernizasyonunda kuruluş günlerine daha yakışan bir yazı tipi de kullanılmış. Retro bir hava vermiş bu yazı tipi. Logonun yaratıcısı Erdoğan Güngören ve logo ile ilgili diğer bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Ortadaki kalın kırmızı şeridin diagonal olarak yer aldığı eski kullanımlar da oldukça şık ve estetik görünüyor.

İki camia arasında herhangi bir husumetin olmadığı, görece dostça geçmeye aday bir maç bekliyor bizi. Tayfa olarak deplasmanına da gittiğimiz, dostça karşılandığımız bir memleket Balıkesir. Facebook'taki Ankara Tayfası grubumuzun da üyesi olan Balıkesirsporlu Bülent Söğüt abimize de sevgiler gönderiyorum bu vesileyle.

İki takımın da hedefi Süper lig. "Keşke el ele olsa" diyebilirim gönül rahatlığı ile...


1975 / 1976 sezonundan bir gazete küpürü. Kaynak www.balkesarsivi.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.