Ana içeriğe atla

Rakip Karabükspor...

Karabükspor ile oynadığımız son iki maçı da canlı izleyen şanssız nesildenim. Kötü hatıralar, kötü zamanlar...

1. lige çıktığımızdan beri eski hesapları kapatmaya dair bir motivasyonum vardı, kendi adıma. Zamanla bu azaldı. Şimdi pek de umursamıyorum. Karabük'ün şampiyon olduğu, bizim de acıları oynadığımız yılların hatırası elbette sıcak ama kapatılacak hesapların sonu gelmiyor. Şu Gaziantep BŞB hikayesi de böyle değil mi? Hakan Kutlu'ya bilenmenin bir faydasını görmeyeceğiz. Hatta deplasmanda mağlup olursak daha da harap edeceğiz kendimizi. Gereksiz...

Karabük maçlarının deplasmanda olanına Ankara'dan büyük otobüs kaldırarak belki de bu alanda hoş bir ilk yaşatmış olabiliriz Demirspor tribününe. Maç boyu maruz kaldığımız aşırı kötü tezahürata karşın umursamazlığımızın bizi büyüttüğünü hissettiğimiz anlar... "İşte siz kesif küfrün çamurundan ağzı yüzü görünmeyen yaratıklar, karşımızdasınız ve sadece acıyoruz size."

Sahadaki sonuç değildi ki bizim sınavımız. Bizim alanımız tribünde, yanında, orada olmak. Sıratımız tribün bizim. Ya geçeriz, ya düşeriz. Düşeceksek de, en yakışıklısından ama. Sessiz sedasız, kibritin tükenişi gibi değil. Patlayan benzinlik gibi düşeriz.

Yarın düşmenin değil, havai fişekler gibi patlamanın günü ama. Tribünde bizi oyalayacak her tür düşüncenin, içimizi kemirecek parazitleri bağırarak dışarı atmanın günü. Demirspor da kazanırsa siyah beyaz resimlerdeki hatıralar renklenir, diğer türlü biz görevimizi yaparız ve "Yaşa, Var Ol Demirspor" der, önümüzdeki maçlara bakarız...

Karabükspor şampiyonluk hedefindeki ağır rakiplerden. Alanya gibi, bu hafta hocası istifa etti, değişik bir motivasyondalardır. Kötüyü iyiyle kapatıp kazanalım şu maçı. Sonra da geniş nefesler alıp haftamızı bayram gibi yaşayalım. Hadi bakalım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir