Ana içeriğe atla

Gurbette, Mavi-Lacivert Sevdanın Peşinde (1)

Güzellikler bizim hakkımız. Mutluluk hakkımız. Onu hep arayacağız ve bulduğumuzda da sonuna kadar yaşayacağız. Başlıyoruz galibiyet serisi paylaşımlarına. Açılışı Nuh TAŞ kardeşim yapıyor. Açılış için yaptığı giriş ile sıradakini de işaret ediyor.

----------------------------------------------------------------------

Geçen sezon Mavi-Lacivert anılarımızı birbirimizle paslaşarak burada paylaşmıştık. Bu sezon da benzer bir şey yapmanın tam vakti. Adana masmavi bir güne uyanmışken bugün, bir daha Adana Demirspor'ludur diye ezberletmişken cümle tuhaf renklilere, gurbette derbinin heyecanı yaşayanlar olarak mavi-lacivert heyecanımızı paylaşabiliriz. Başlama vuruşunu yapıp pası Oğuzhan kardeşime atıyorum.

---------------------------------------------------------------------

Mavi-Lacivert mutluluk yaşadık yine. Kocaman bir ailenin koca yürekli küçük bir parçası olarak, gurbette kalabalık bir mutluluk. Ankara sonbaharında, sessizce atıştıran yağmurun altında çığlık çığlığa bir sevinç.

İnsanların bir araya gelmemek için bahane bulmaya çalıştığı bu yalnız yüzyılda, biz gurbette demir gibi bir avuç insan, mavi-lacivert bir inancın peşinde toplandık memleketten uzakta, Demirspor'umuzun peşinde. Hayatın en basit anında bizim için yaşanılacak en güzel “an”ı yakalamak için; omuz omuza, yan yana, aynı marşları yükselten seslerde. Hayatımıza güzel bir an daha kattığın için yaşa var ol Adana Demir.

Son İstasyon Zafer Olacak!

"https://www.youtube.com/watch?v=zCu-Z-ccd18"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...