Ana içeriğe atla

Samsunspor:3-Adana Demirspor:3

Takım maça çok coşkulu başladı,  özellikle sol taraftan Ahmet Burak Solakel ve Burak Çalık'la arka arkaya bindirmelerle golün ayak sesleri duyuldu ki 3. Dakikada Pote'nin havada asılı kalıp net kafa vuruşuyla öne geçtik. İlk dakikalarda rakibe önde basıp, kaptığımız toplarla hızlı çıktık. Burak'ın hızı, Anıl'ın tekniği ve Pote'nin kalitesiyle rakibe gereken baskıyı kurduk, deplasman takımı görüntüsü vermedik. Rakibin, bizim geçen haftaki ikinci golümüze benzer golüne yine Pote'nin takipçiliğyle hemen cevap verince maçın gidişatı değişmedi. Devre sonuna kadar önemli bir hata yapmadan maçı tuttuk. İkinci yarı daha düşük tempoda oynanırken, bu kez Hüseyin-Attamah organizasyonuyla 3-1'i yakaladık.

Bu sklrdan sonra rahatlamış ve oyunu kontrolümüze almışken son 10 dakika tüm dengeler değişti. Samsun'un iyi yabancıları  skoru 3-2'ye getirince takım geri çekildi, rakip ise canlandı. Uzafmanın son dakikasında serbest vuruştan golü yedik. Samsun deplasmanında bir puan iyidir tabii ama bu oyunun hakkı 3 puandı.

Gollerde Oğuz'un hatası var. İkisinde de erken çıktı. Ayrıca topu oyuna iyi sokamıyor. Golleri defansın ortasındaki hatalardan yedik. Osman hocanın bu noktaya müdahale etmemesi ilginçti. Deplasmanda 3-1 öndeyken forvet yerine orta sahaya bir oyuncu almak daha mantıklı olabilirdi.

Oyuncular değişiyor ama maçı koparamama hastalığı değişmiyor. İyi oynarken maçı net şekilde -bu Demirspor için artı3 fark demek- koparmak gerek.

Takım iyi; mücadeleye devam!

Yorumlar

Unknown dedi ki…
samsun hersene iyi siyah forvetleriyle ayakta duruyor. forvetleri birbirini iyi besledi bu maçtada, bizimde poteyi besleyecek ayaları iyi çalıştırmamız lazım.
Unknown dedi ki…
Takım iyi sizin dediğiniz gibi ama maçın 90 dk olduğunu unutmamak gerek. 45-50 dakka iyi oynasak bile 10 dakikada adamlar işi bitirdi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.