Ana içeriğe atla

Sezon Analizleri #1: Başarısız Değiliz

2014-15 sezonu analizlerine başlamadan önce genel çerçeveye bakmak gerekirse, bu sezon bizim için başarılıdır. Tabii ki son düzlükte iyi değildik ama 3. sezonumuzda 2. kez play-off oynadık. Sezona damga vuran AKP ve Federasyon destekli takımlar, zaten sezon başından sırıtıyorlardı. Bunların korunup kollandığını hemen her maçta gördük; Osmanlı'nın kullandığı penaltı sayısı, rakiplerinin gördüğü kırmızı kart, tribünlerine usulsüz taraftar alımı vs gibi uygulamalarla zaten tarafsız olmayan bir ligte mücadele ettik. Tarafsız olmayan, lekeli bir ligte, olabilecek en iyi mücadeleyi verdik.

Taraftarı olan takımlar her zaman sorun çıkarma ihtimali olan takımlardır. Çok pasolig sattınız diye bizi pohpohlasalar da, istedikleri taraftar profili ortada. Taraftarı güçlü olan bir takımın Süper Lig'te olmasını istemiyorlar. Federasyon, taraftarsız bir futbol istiyor.

Bu sezonun sürprizi Demirspor'du aslında. Bu kadroyla kimse bizi şampiyonluk adayı göstermiyordu. Ama özellikle ikinci yarıda yakaladığımız hava, bizi yukarıda tuttu. İlk 6'da olan, Süper Lig'ten düşmüş takımlar kadrolarını çok bozmadı; özellikle Kayseri zaten yabancılarıyla fark yarattı. Bizim ligin ilk günlerinde kurulmuş kadromuz, biraz taraftarın itmesi, biraz şans, biraz diğer takımların hatlarını iyi kullanmamızla yukarılara tırmandı.

20 yıl sonra bu kadar Süper Lig'e çıkma şansımızı kullanamadık ama bu sezon bize çok şey öğretti. Süper kadrolarla, çok paranın bu işin zorunlu yolu olmadığını gördük. Kazanma alışkanlığını yakalamak, takım olmak her şeyden önemli. Teknik ekip-yönetim-taraftar uyumu bizi başarıya taşıyacak esas formül. İsimler değişse de bundan sonrası için bu güzergahtan ayrılmamak gerekli.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...