Ana içeriğe atla

Demirsporlu Gözüyle Okumak - 9

Yine bir kırılmanın eşiğindeyiz. Yine ya kıracağız talihi ya da döneceğiz makus talihimize. Bu kez işimiz çok çok daha zor. Rakibimiz Osmanlıspor ve camia olarak bende pek de güven duygusu yarattıklarını söyleyemeyeceğim. Demem o ki; kazanmak için her şeyi yapacaklardır, HER ŞEYİ. O nedenle inanılmaz bir mücadele vereceğiz bu hafta sonunda. 

Rakip Osmanlıspor olunca, Sinan MEYDAN'ın "Cumhuriyet Tarihi Yalanları-1" adlı eserinden alıntı yapmanın günün anlamına uygun olacağını düşündüm.

"Güney cephesinin oluşmasında Atatürk'ün Adana'daki çalışmalarının çok önemli bir yeri vardır. Kurtuluş Savaşı'nın Samsun'dan önce Adana'da başladığını ileri sürmek abartılı bir değerlendirme olmasa gerekir.

... ... ... ...

Atatürk, 'Anadolu direnişi' düşüncesini ilk olarak Adana'da Ali Fuat ve İsmet Paşalarla paylaşmıştır.

... ... ... ...

Bu toplantıda Ahmet Remzi Bey, 'Paşa! Biz bu topraklarda doğduk. Bu topraklarda ölmesini de biliriz. Nihat Paşa'ya emir ver, bize silah bıraksın' demiş, Mücavirzade Mustafa Efendi ise 'Paşam, öldürmeden ölmeyeceğiz' demiştir."

Evet o dönem bir ülkenin kurtuluşunun kıvılcımları Adana'dan da yayılmıştır. Çukurova'nın isyan ruhu, yurt çapında bir zaferin kazanılmasına öncülük etmiştir. Adana, belki de ülkemizin makus talihinin yenildiği yer olmuştur.

Bu hafta da öyle olacak. Türk futboluna Demirspor gerçeğini göstermek için, 20 yıldır direnenlerin emeklerinin karşılığı için Osmanlı'nın tüm gücüne karşı meydan okuyacak Çukurova'nın ruhu. Bir kıvılcım için savaşacak Ahmet Remzi Bey'in, Mücavirzade Mustafa Efendi'nin ruhu ile koca bir camia. O kıvılcım bir yanarsa, ülke de yanacak, açık ve net. 

Biz bu mücadelenin içinde doğduk, bu mücadelenin içinde ölmesini biliriz. Savaşmadan ölmeyeceğiz.

Hodri meydan!!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.