Geçenlerde bir twit denk gelmişti, "bugünlerde yolunda giden tek şey Adana Demirspor" minvalinde bir şeydi; ne kadar haklı. Aman bozmasın! Hazır pankart yasağı da kalkmışken... Hayatımızı karartan zihniyet, garip oyunlarına devam ederken; nedenini bile açıklayamadığı kesintilerle hayatımızdan bir günü çalarken; çalıyor ve bizi çarşaf gibi çırpıyorken; ruhumuzu mengeneye almış sıkıyorken; kaçacağımız tek yer deplasmanken, Demirspor iyiye ve güzele dair herşeyimizi sembolize ediyor. Aman bozmasın! Aman bozmasın!
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar