Ana içeriğe atla

Koridorun Ortalarında

Lige verilen aranın ardından ölüm koridoruna doğru yürüyüşümüzde ilk  yarıya oranla biraz az puan topladık. Alanya'nın iyi performansını sürdürmesini dileriz, bizi yenen herkesi yensin.

Ölüm koridoruna sağ girip mevta çıkmak ihtimali hala mevcut. Kayseri geri dönüşü "inanç" aşısı yaptı ama sahada esas ayaklar oynar, sadece ruhlar değil. 

İlk yarıdaki Adanaspor maçında -bir önceki günün tesis baskınından mıdır nedir?- ayakları gitmeyen, donuk bir takım hatırlıyorum çimlerin üzerinde. Ürkek, güvensiz bir takım.

Şimdi şampiyonluğu günden güne daha fazla isteyen, kendini bu fikre alıştıran bir ekip olma yolunda gidiyoruz. Psikolojik baskıyı arkadaşlık ile, futboldan zevk alarak oynamak gayreti ile aşabilecek bir ekip oluyoruz.

Adanaspor maçını bu yönden puan maçı değil, psikolojik duvarı delebilecek bir maç olarak görüyorum. Bu duvarı bu hafta delebiliriz ve bundan sonra yokuş aşağı raylar üzerinde uçarak ilerleyebiliriz. 

Olmaması dünyanın sonu değil elbette, hala telafisi olan haftalardayız. Puanı da, motivasyonu da tekrar kazanabiliriz. Bizi biraz da bu genişlik ayakta tutuyor. Eskisi gibi tüm maçları final maçı gibi yaşamamayı öğretiyor bana hayat. Her zaman başka fırsatlar olur, olacaktır. Tecrübe bu değil de nedir?

Karşımızda rakip taraftar olacak mı, tribün yapılacak mı? Bunları da merak ediyorum. İşler iyi giderken orada olmak, işler kötüyken olmamak. Belki mantıklısı budur ama tribüncülük biraz da akla, mantığa sığmayan işlerin peşinde koşmak değil midir?

Akılla mantıkla tribünler, stadlar inşa edersiniz. İçini biz doldururuz.


Zamansız, koşulsuz, deli gibi sevenler...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.