Ana içeriğe atla

İkinci Yarıya Başlarken

İkinci yarının ilk maçında  deplasmanda Denizli ile oynuyoruz. İlk yarıda beklediğimizin çok üstünde bir yerde tamamlamıştık, son birkac haftada bizim iyi skorlarımıza rakiplerin kötü sonuçları eklenince ilk ikide bulduk kendimizi. Bu hafta da deplasmandan puanla dönmek yerimizi sağlamlaştıracak.

Çok gol atmayan ama az yiyen bir takımız; çoğunlukla tek farklı galibiyetlerle sonuca gittiğimiz maçlar yaşadık. İlk golü attığımız zaman maçlar kontrolümüzde geçiyor. Deplasmanda veya iç sahada çok farklı oyun tarzımız yok. Maçlar kontrolümüzde geçse de baskımız altında geçmiyor. Ayrılmadan önce Ali Tandoğan'ın, iyi oynadığı zamanlarda Tayfur'un bindirmeleri sonuca gitmemizi kolaylaştırdı. Orta sahadan Beykan ve Mesut'tan destek aldığımız zaman da işimiz kolaylaştı. Oğuzhan'ın hareketliliği, bal yapamayan arı olmaktan çıkıp zamanında verilen paslara dönüştüğünde skor bulduk. Dolayısıyla skor bulmakta zorlanmıyoruz ama maçları koparmakta zorlanıyoruz. İyi bir "takım" olduk ama fark yaratmak için her hafta bir oyuncunun ekstra performansı gerekiyor.

Yeni transferlerin de bu uyumu bozmamasını ve ekstra perfomans işini üstlenmelerini bekliyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.