Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:1-Giresunspor:1

Kendi sahamızda iki puan kaybettik. Deplasmanda olsa sevinebileceğimiz skor, taraftar desteğine rağmen olunca üzülüyoruz. Devre arası analizinde, maçları koparamamaktan yakınmıştım. O hattan devam ediyoruz. İyi oynasak bile, yeterli hamleyi yapamıyoruz. Biraz daha yaratıcılık gerek belki.

Golü erken bulsak, yesek bile ikinci atabilirdik ama pozisyonsuz ilk yarının ardından gol gecikince roparlamakta zorlandık. İyi yanı, yeni transfer Artun'un haftaiçinden sonra yine gol atması.

Ancak Takımda bir rahatlama olduğu, kupanın son maçlarından belliydi. Sarıyer'e kaybeden takım, bu tür maçlarda konsantrasyon sorunu yaşadığını ortaya koydu. Tabii ki her maçı kazanamayız ama puan kaybetme lüksünü daha yukarılardaki takımlara karşı kullanmalıyız. Giresun son haftaların iyi takımıydı, deplasman performansı iyiydi ve yine iyi bir deplasman mqçı çıkardı. Ünal Hoca'nın bu takıma asıl kimliğini veren disiplin olayının üstüne gitmesi gerekli. Ayrıca yeni transferlerin şimdiki kadroyu zorlayıp rekabeti de artırması gerekiyor.

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Son maçlarda takımın mücadele gücünün düşüşü, rehavet, bazı oyuncuların ilk 11'de oynayacak performansı göstermemesi ve vitesi arttırmaması sıkıntılı maçlar çıkarmamazı sağlıyor. Dünkü maçta Ünal Hoca'nın oyuna zamanında müdahale edememesi de buna eklenince puan kaybı kaçınılmaz oldu. Özgürcan, Attamah ve Artun performanslarını arttırıp son dönemde takıma ekstra katkı sağlamalarına rağmen; Hurşut,Cumali katkı sağlayamıyorlar. Tayfur, Hüseyin Kala'nın uzun dönemli sakatlığı hücum anlamında hem yaratıcılığımızı, hem de alternatif oyuncu kalitemizi etkiliyor. Giresunspor maçı, Ünal Hoca'nın yeni transferlerden bazılarını ilk 11'e monte etmesi gerektiği gösterdi. Umut Gündoğan ve Artun'un şu durumda doğrudan 11'de başlaması gerektiğini düşünüyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...