Ana içeriğe atla

Passolig Değerlendirmeleri #4

Passolig uygulaması ile ilgili bir değerlendirme de takipçimiz Ömer Durmuş'tan geldi; Ömer Bey bu hafta 5 Ocak'ta yaşadığı deneyimi paylaşmış:

"Ben de passo lig uygulaması ve uygulamanın tribünlere yansıması hakkında bir iki şey karalamak ve sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle passo lig uygulamasını görmeden, yaşamadan olumlu yahut olumsuz fikir beyan etmek istemediğim için maçı yaşadıktan sonra fikirlerimi artık daha rahat paylaşabilirim.

Bir kere aslında uygulamanın pazarlanış şekli, maçı benim gibi takip eden bir tribün insanı için çok mantıklı, nasıl mı?

1)Daha Ekonomik;
Her yıl 17 maç üzerinden peşin ödeyerek kombinemi alıyorum fakat takım ortalama 3-4 maç ceza yiyor, 1-2 de hastalık, seyahat falan olsa toplam 5-6 maç zaten ücretini ödediğim maça gidemiyordum. Şimdi ise gidebileceğim maçın ücretini ödeyeceğim. Üstelik vadeli.

2)Bilet Almak Daha Kolay;
Kombine yoksa , sahte bilet kaygısı ile sadece maç günü satışa çıkan biletler, maçtan 3-4 saat önce açılan gişelerde satılıyor ve özellikle önemli maçlar öncesinde izdihamlar, kavgalar, hırgürler arasında zar zor bilet alınabiliyorsa alınıyordu. Şimdi günler öncesinden ,bilgisayarın başında rahat bir şekilde bilet alınabiliyor.

3) Daha Tüketici Odaklı;
Talebim, parasını ödediğim her üründe olduğu gibi bu işte de isteğimi(koltuğu) seçerek, seçme hakkımı kullanabilmekti ki o imkanı passo kart sunuyor.

4) Daha Koruyucu;
Sonuçta herkes yerine oturacağından koltuk kıran, çevreye rahatsızlık veren, evladımın yanında küfürün bile adabını aşarak sarf edilen sözler, jestler, mimikler azalacak veya olmayacak. Biz de çolumuzla, çocuğumuzla rahat rahat tribünde, marşlar, şarkılar eşliğinde gönül verdiğimiz takımın maçlarını izleyeceğiz.

Peki öyle mi; Ne yazık ki bana pazarladıkları ürün karşılığında oluşan tüm beklentilerimin hepsi yalanmış.

Biletimi günler önce özenle aldım ve maça -yine de bir saat önce-girdim. Stadın en fazla ücret ödenerek girilen tribününde, yerimden 4 blok ileride başka koltuğa razı oldum,o da tribünler boş olduğu için. Sezonun ilk maçı fakat koltuklar yine leş gibi, bazıları kırık. Maçın başlamasına 20 dakika kala alt bölümde oturanların tamamı yukarı çıktı, hiç bir görevli en ufacık bir uyarıda bulunmadı. Maç başladı 3 sıra önümde oturan 3-5 kafadar zaten maçı hiç izlemiyorlar sadece birbirlerine küfür ediyorlardı, su savaşına başladılar , ön sıramda oturan 13 yaşlarına iki arkadaş sırılsıklam ıslanınca biraz sitem etmeye kalktılar, çocukları dayaktan zor kurtardık.

Maç çıkısı anladım ki bu kartın sporda şiddeti önleme, insan gibi maç izleyebilme, ödediğin ücretin karşılığını verebilme vs ile ilgili en ufacık bir kaygısı yok.Futbol müşterisinin paralarını ceplerinden, iktidarı rahatsız edenleri ise tribünlerden toplamaktan başka derdi yok."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.