İlk maçta tek puan alabildik, kendi sahamızda kötü sonuç. Golümüz Beykan'dan geldi. İlk yarıda gol dışında, maçın başlarında Mulenga ve golden sonra da Timur'la pozisyonumuz var. İkinci yarıda ise net bir pozisyon yok. Oyuncular henüz hazır değil. Mulenga bu haliyle Rostand'dan kötü. Orta sahada Alaattin'den başka topu ileri taşıyan oyuncumuz yok. Takımda genel olara organize olmakta sorun var, topu iyi dolaştırsak da daha kim ne yapacağını tam bilmiyor. Mücadelenin sonuca yansımadığı bir maç oldu.
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...
Yorumlar