Ana içeriğe atla

Mali Değerlendirme -1 (Lisans Sorunu)

Selahattin AYDOĞDU yönetimini daha önceki yöneticilere karşı destekledim, eski yönetim anlayışına karşı yeni bir isim olarak desteklenmesi gerektiğini düşündüm ve hala da öyle düşünüyorum. Kongre üyeliklerine ilişkin radikal düzenlemesini kendim de üyelikten çıkarılmış olmama rağmen destekledim ve destekliyorum. Kulağa farklı gelen söylemlere ihtiyaç duymaktan kaynaklanan bir destek bu belki de, bilemiyorum.

AYDOĞDU yönetimi kongrede yeniden seçilerek ateşten bir gömlek giydi. Kendisini gerçekten çok ama çok zor bir dönem bekliyor. Bu zorluk takımın şampiyonluğa oynaması gerektiğinden kaynaklanan bir zorluk değil. Ankara Tayfası olarak şampiyonluktan ziyade ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasının asıl başarı olduğunu hep savunduk. Yine aynı düşünce yapısı ile ekonomik olarak bütçesini en azından biraz daha yürütebilir, bu sene ve belki önümüzdeki sene için düşmeyecek, ortalara oynayıp geleceğin temellerini oluşturacak bir takım kurmak daha doğru geliyor bana.

Ama tüm bunların nasıl yapılabileceğini mevcut tabloda çözebilmiş değilim. Zaman gösterecek. Ancak Juninho'nun elde tutulacağı söylenmesine karşın alacaklarından dolayı fesih bildirimi ile kulübümüzden ayrılması ekonomik yapımız hakkında olumsuz bir sinyal olarak kendisini gösterdi.

Diğer futbolcular ile yola devam edilmeyeceği ve hatta o futbolculara karşı tepkili olunduğu ifade edilmiş olduğundan bunların alacaklarının ödenmemesini yorumsuz geçiştiriyorduk. Ancak Juninho olayı bu tabloyu bozdu.

Şimdi önümüzde zor bir dönem var. Eski futbolcularının ödemesini yapmaması nedeni ile federasyon ile karşı karşıya gelecek olan takımımız bu borçları ödemediği takdirde lige katılamayacak veya bize hep bu şekilde söylendi. İşin aslı neymiş bakalım.

Konu TFF'nin Lisans Talimatnamesinin 23 üncü maddesinde düzenlenmiş. Bu maddede kulüplerin Mart ayı sonuna kadar lisans başvurusunda bulunması gerektiği söyleniyor. Lisans için gerekli mali kriterler arasında ise diğer futbol kulüplerine vadesi geçmiş borcun bulunmaması, personele, SGK'ya ve vergi dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmaması sayılıyor. Vadesi geçmiş borcun bulunmaması kavramının kapsamına yapılandırılmış borçların girmediğini sanıyorum.

Ayrıca Talimatname'nin 68 inci maddesi uyarınca federasyon tarafından dikkate alınan borçlar bir önceki 31 Aralık tarihinden önceki döneme ilişkin borçlar olarak değerlendiriliyor.

Bir de yaptırımlara bakalım. Alt lige düşürülme ve Türkiye Kupası müsabakalarına katılamama cezası sadece başvuruda bulunulmaması halinde uygulanır diyor 23. maddede. 25 inci maddede ise lisans alınamazsa, yani kriterler yerine getirilemezse neler olacağı açıklanmış. Buna göre önce kriterlerin yerine getirilmesi için takıma süre veriliyor. Bu süre içinde eksiklikler tamamlanmaz ise kulüp lisans alamıyor, lisans alamamanın yaptırımı ise EK XI'de belirtilmiş. 

Yukarıda belirttiğim mali kriterlere uyulmaması halinde önce uyarı ve 30 gün içinde düzeltme ihtarı yapılıyor. Yine uyulmaz ise 80.000 TL ceza uygulanıyor ve bir 30 gün daha veriliyor. Yine uyulmaz ise 3 puan silme cezası uygulanıyor. Diğer bir ifade ile lige alınmama cezası sadece lisans için başvurmama halinde uygulanıyor. Başvurulması ama alınamaması halinde takımın sahaya çıkamayacağı söylentisi en yumuşatılmış tabir ile mevzuat ile uyumlu değil. 

Özetleyelim. 

AYDOĞDU yönetimi ulusal kulüp lisansı almak için 31.03.2014 tarihine kadar federasyona başvurmuş ise takımın lige katılmaması söz konusu değil.

31.03.2014 tarihinde yapılan başvuruda uyulması gereken mali kriterler 31.12.2013 dönemi öncesine ilişkin borçlara ilişkin mali kriterler; yani Mustafa TUNCEL, Önder SERİN, Mehmet GÖKOĞLU ve önceki yönetimlerin yapmış oldukları borçlarla ilgili. 

AYDOĞDU'nun alacaklarını ödememesi nedeni ile federasyona başvuran futbolcuların kulübe lisans talimatları doğrultusunda ilave yaptırım getirebileceği en erken tarih 01.05.2015.

Bir kavram kargaşasını ortadan kaldırdıktan sonra diğer yazılarda kulübün mali bünyesini ve potansiyel sorunları analiz etmeye devam edeceğiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.