Ana içeriğe atla

Seçim Cuma Günü

Haber sitelerinden okuduğum kadarıyla şu isimler çeşitli şekillerde zikrediliyor:

Mevcut başkan Selehattin Aydoğdu kendisi hakkında "çocuklarımın eğitimine zaman ayıracağım, başkanlıkta yokum" açıklamasını yalanladı. Aday çıkarsa kesinlikle aday olmayacağını, ama aday çıkmazsa devam edeceğini söyledi. Şu anki görüntüsü "devam" der gibi. Yönetim kurulu oldukça aşınmış görünüyor. Göreve geldiklerinde umut var eden bir yapıları vardı. İstanbul ağırlıklı olması eleştiriliyordu. Bence hiç sorun yok, keşke yönetim kurulu takımı Aydan, Mars'tan yönetse. Adana içinde kalmak her daim dedikodu kazanında kaynamak demek bir yerde...

Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü Demirspor'un yönetim sorunlarının konuşulduğu bir yemekte camiada öne çıkan isimlerle bir araya geldi. "Temliksiz" bir liste oluşturmak için kongrenin seçimle ilgili maddesinin görüşülmesini cuma gününe ertelettirdi. 

Çukurova Genç İşadamları Derneği Başkanı Ömer Faruk Sakarya'nın adı geçti. Kendisi twitter adresinde yaptığı açıklama ile böyle bir düşüncesinin olmadığını söyledi, kendisini bu mevkiye layık görenlere teşekkür etti.

Eski yöneticilerden Aziz Kaya'nın bir ekip oluşturduğu söyleniyor. Yine eski yöneticilerden Cesim Korkmaz, Şerif Güler ve Ramazan Çimen bu ekibe dahil görünüyor. Yalnız bu oluşum Hüseyin Sözlü hamlesinden önceydi.

Hüseyin Sözlü'nün yemeğinden ortaya çıkan bu işi başkanın üstüne aldığı. Başkan, temliksiz bir liste kurulması yönünde çalışacak. Kendisi kurduğu listeye her ay düzenli ödeme yapacağını taahhüt ediyor olmalı, yoksa hiçbir niyet sahibi bu işin içine girmez.

Belediye işin içine girdiğinde öyle bir durum oluşuyor ki, işler içinden çıkılmaz bir kısır döngüye dönüyor. Belediye başkanı ayda belli bir meblağı kulübe aktarıyor, ancak yönetimde kendisine en azından siyaseten yakın kişiler / bürokratlar olsun istiyor. Belediyeden nakit desteği alan yönetimler kulübe kalıcı gelir getirecek kaynakları zorlamıyorlar. Gelecek blok parayı bekliyor, emek verilmeden gelen bir para olduğu için rahatça har vurup harman savuruyorlar. Kendi ceplerinden çıkan paraları ise temlikle veriyorlar. Temlikle vermelerinde bir sorun yok, ama bari gelecek iki üç senenin gelirine ipotek koymayın. Gelir yarartıp koyduğunuz meblağı aynı yıl alın. Kulüp size muhtaç olmasın. Diğer yandan belediye başkanı ile kulüp başkanının arası bozulursa vay Demirspor'un haline. Kişisel çekişmeler yüzünden olan kulübe ve taraftara oluyor. Şu anda bile kişisel çekişmeleri izlemiyor muyuz?

Keşke Hüseyin Sözlü "ben hiç karışmam, siz kendi aranızda halledin, bunca borcu ben mi yaptım ki ben ödeyeyim, yüreğine bileğine güvenen gelsin ağam" dese. Ondan sonra bu camiadaki herkes ama herkes bu takım kendi ayakları üzerinde  nasıl durur, bunun için kafa yorsa.

Hüseyin Sözlü başkanımıza nacizane bir tavsiye. Bu taraftar çok yönetim, çok yönetici gördü. Demirspor'un neden dikili bir ağacının olmadığını biliyor. Var olan mallarının da nasıl kaybedildiğine şahit oldu. Demirspor bir oy makinasıdır, kabul. Ama devir değişti, yirmi yıl öncesinin siyaset kafasıyla olaylara yaklaşmamak lazım. Dağ fare doğurursa, eski hatalar tekrarlanırsa, Demirsporlu kimsenin kara kaşına kara gözüne bakmaz. Karizmayı çizdirme riski de var. Atılacak adımları bu yönde atmak gerekli.

Şehrin tüm dinamikleri ile Demirspor etrafında kenetlenmesi için girişimlerde bulunmak gerekiyor. İki - üç hizibin belediye gelirleri destekli yarışmasını seyretmenin Demirspor'a faydası yok. Cuma gününe kadar (kebabıyla ünlü güzel bir abimizin ifadesiyle) bakalım "saflar ve hatlar" nasıl yer değiştirecek?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.