Ana içeriğe atla

Uçurtmanın Kuyruğu

Dün tiyatroya gittik. Hem sahnede hem salonda idik. Kardeşimiz Nuh uzun süredir bu oyuna hazırlanıyordu ve açılışı dün yaptı. Açıkçası iki kişilik, müzikal yönleri de olmayan bir oyundan bu kadar sürükleyicilik beklemiyordum. Gerek Nuh ve gerekse rol arkadaşı Tarık çok iyi oynadılar. Bir an olsun oyundan kopmadık. Hep bir sonraki sahneyi bekledik. 

Demirsporluluğun sadece tribün olmadığını gösterdi bir kez daha Demirspor taraftarı. Bir gün toplu kan verme organizasyonu idi Demirsporluluk, bir gün sesini duyuracağın bir fanzin, bir gün bir sinema filmi, bir gün yabancı memleketlerdeki bir duvar yazısı, bir gün mavi lacivert ama yemyeşil bir park, Gezi Parkı ve her defasında tribün idi Demirsporluluk. İşte dün de göğsümüzü kabartacak kadar güzel bir sahne performansı idi Demirsporluluk.

Adana'daki bitmez tükenmez yönetim ataletine inat, ısrarla dinamik Demirspor taraftarı. Israrla üretiyor. Kendi için de takımı için de ürettiği her şey Demirsporluluğu yüceltiyor. Bu dinamizm var oldukça, atalet er geç kaybedecek.

Bir söz de Tayfa'daki yeni kuşak kardeşlerime. Bu kadar iyi niyetli, üretken, dinamik ve çok çok daha önemlisi her türlü dünya görüşünden ari olarak (bu kez yaşlı olduğumu belirtmek için bu terimi kullandım) birbirine bağlı bir grup olarak sizler ile gurur duyuyorum. Demirspor bayrağını da Ankara Tayfası'nı da en iyi yerlere taşıyacağınızdan eminim.

Rahmetli Savaş DİNÇEL'in yazmış olduğu oyun Deniz Sahne Sanatları tarafından gösterime sokulmuş. Oyunda babasının baskısı altında yetişen bir çocuğun babası öldükten sonra 8 yıl geçmesine karşın baskılarından kurtulamaması ve ölüm ile yüzleşmesi anlatılıyor. Bu yüzleşmede özlemleri, çocukluğu anlatan iç ses ile korkuları, baskıyı anlatan kişilik karşı karşıya geliyor. Ancak tüm bu bozuk ruh hali son derece eğlenceli bir şekilde anlatılmış. 

Görsellere geçelim.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.