Biraz gecikmeyle oldu, sevgili Metin
Gören abim beni bağışlasın. Gerçi geçen ay Facebook grubumuzda
bahsi geçmişti ama blogda yer vermemek olmazdı.
Demirspor'umuzun efsane kadrolarında
forma giymiş, yılların basın (şimdiki tabiriyle medya) mensubu,
futbol yorumcusu, edebiyatçısı ve daha başka güzel
özellikleriyle kuşanmış Metin Gören abimiz Başkent Üniversitesi
Kültür Yayını olan Bütün Dünya dergisinde her ay futbol ve
spor üzerine yazılar yazmakta. Şubat ayki yazısını da
Demirspor'a ayırdı.
Kendisinin nasıl bir Adana ve
Demirspor sevdalısı olduğunu yakından bildiğim için ve kalemine
de ayrı hürmet ettiğimden çok leziz bir yazı ile karşılaşacağımı
biliyordum. Sağolsun şaşırtmadı beni. Birkaç pasaj alıntılamak
istiyorum. Yazının tümü için derginin şubat sayısını
edinmenizi tavsiye ederim.
“... 1940 yılında Demiryolu
işçilerinin yüreklenerek oluşturdukları Demirspor'un yıldızlar
topluluğuna ulaşan efsanevi kadrosu, Yenilmez Armada lakaplı su
topu takımının şampiyonlukları tekeline alması, Toros
Dağları'nın ön bahçesi Çukurova'nın bereketli topraklarını
spor verimi yüksek bir konuma getirmiştir. Ve hiçbir ülkenin
takım taraftarı, Demirspor'a gönül vermişler dek öfkesini
sevgiye, affediciliğe ve sonuna dek gibi sınırsız bir umut
yolculuğuna çıkaramamıştır...
... Demirspor asansör takım gibi inse
de çıksa da, taraftarının yolculuğu keyiflidir ve rahatsızlık
vermemektedir. Mavi lacivertli ekibin varlığı, kabadayılar kenti
Adana'nın oyun alanlarındaki gövde gösterisi gibidir. Gösterinin
sonuçları puan cetveline ne yazılırsa yazılsın önemli
değildir...
... İtalya'nın liman işçileri
takımı Livorno'nun emekçi kardeş takım olarak ilan ettiği
Adana'ya gelip dostluk karşılaşması yapması, Adana Demirspor
takımının irdelenmesi gereken başka bir cephesidir... Tüm bu
gelişmelere karşın Adana Demirspor takımının zengin, orta sınıf
ve de yoksulların bir arada soluklandığı bir kulüp olduğunu
söylememde hiçbir sakınca yoktur...
... Ekonomik boyutları devlet babanın
ayırdığı tahsisatın ötesine çıkamayan Demirsporlu
oyuncuların, yıllarca mekanları kara trenlerin kompartımanları
oldu. Soyundular, giyindiler, otel gibi kullandılar, deplasmana
gidilecek kente uğrayan trenlerin arkasına vagonlarını bağlayarak
ulaştılar. Ve böylesine koşulların olumsuzluğuna karşın, mavi
lacivertli takım nice yıldızları Türk Futboluna hediye etmekten
geride kalmadı...”
Ellerine sağlık Metin abi, daha nice
Demirspor yazıları bekliyoruz senden...
Yorumlar