Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:3 - Orduspor:2

7 hafta sonra kazandık, istediğimiz nefesi aldık. İlk yarı yine umut vermeyen, kazanma azmi olmayan bir oyun vardı. Duran topla gelen golde, Erdi Efendi yine baş roldeydi. Zıplar gibi yapıp zıplamayan bir stoperin arkasındaki rakibine gol attırması... ki bir kaç dakika önce de Yiğitcan-Erdi ikilisi yine aralarına rakip forveti kaçırmıştı.

İlk yarıda tek kıpırdayan isim Juninho, ikinci yarıya damgasını vurdu; devrenin ilk 10 dakikasında gelen iki golle hayata döndük. Penaltıda Efe'nin azmi üçüncü golde de eski günlerden kalma bir Erçağ-Juninho uyumu güzeldi. Juninho 8. golünü attı. Rakibin verdiği boşlukları onunla iyi kullandık. Keşke onu sezonun ikinci yarısında haftalarca kulübede oturtmasaydık... Rostand'sız forvetin biraz daha hareketli olduğunu gördük. Gerçi sorunun Rostand'da değil onu besleyemeyen ortasahada olduğunu düşünüyorum hala.

Ancak sevinmeye alışık olmayan Demirspor taraftarı için maç bitmedi tabii ki, yine son dakikalar kriz halinde geçti. Süleyman Abay'ın uydurduğu bir penaltı ve öncesinde 6 dk uzatma, evlere şenlikti.

Şampiyonluk potasındaki takımların birinden ilk kez 3 puan aldık. Maç boyu hiç susmayan Demirsporlu kadınlara da yine kocaman bir alkış, süperdiniz!

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Takımın kalecisinin Şener, forvetinin Juninho olduğunu pratikte gördüğümüz maç oldu. Demirspor tarihinin en kötü defans oyuncusu olan Erdi'ye, bakalım Ercan Albay ne kadar katlanacak merak ediyorum. Burak oynasın, Ferhat defansta oynasın, altyapıdan bir oyuncu oynasın ama bu adam oynamasın. Gol dışında, her maç olduğu gibi 2-3 net pozisyonu yine onun bölgesinden verdik. Herşeye rağmen kazanmak çok güzel, hakkaten nefes aldık.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...