Ana içeriğe atla

Balıkesir Sonrası

Mağlubiyetten sonra maç yazısı yazmak kolay. Bir sürü eksik yön bulabilir, kabahatliler listesini kabartabilirsiniz. “Bunlar bunlar olmadı, şunlar şunlar olsaydı böyle olmazdı” diyebilirsiniz. Özellikle rakibin pek top oynamadığı bir maçı kaybetmeye çokça hayıflanmanız da olasıdır. Bunların hepsi Balıkesir deplasmanı için konuşabileceğimiz şeyler. Yine de çeteleyi dar tutmak niyetim.
 
Bu dar çetelenin başına Mustafa Uğur’u yazayım. Değişiklileri isabetli değildi, zaman olarak da geç kaldı. Juninho’ya ne oldu? Futbolu mu unuttu? Bu oyuncuyu kazanmayı düşünüyor mu hoca? Yarın takımdan ayrılacak Aybars 87. dakikada oyuna girip ne yapacak? Tekmeye kafa mı sokacak? Mesela Bilal o kadar ısındı ki, buharlaştı kenarda, onu alaydın ya hoca?

Efe de aşırı etkisiz bir oyun oynadı. İlk yarının sonunda kaçırdığı gol için demiyorum. Rakip savunmanın içinde eridi gitti. Takımı yönetemedi. Tat vermedi velhasıl. Ondan beklediklerimizin ölçüsünde, kötü maç çıkarttığında tepkimiz daha fazla oluyor. Daha iyi oynamasını beklemek hakkımız.
 
Gole kadar keyfimiz yerindeydi. Hele ilk yarının sonlarıyla –özellikle 40.dakikadan sonra- ikinci yarının başında daha baskılıydık. Derli toplu, isabetli paslarla ceza sahasına kadar indiğimiz oldu. Golden sonra yüklendik gibi görünse de gerçek bir baskı kuramadık rakip üzerinde. “Maçı bırakmayın” tezahüratı bu sefer çok yerindeydi ama sahadan sesimize karşılık alamadık. Sonuç olarak, yukarı tarafla psikolojik bağımızı kurmayı ileriki haftalara erteledik. Lig uzun, fırsatlar tekrar gelecektir. Mesele, fırsat geldiğinde biz orada olalım, değerlendirelim.


Ankara Tayfası açısından özel bir deplasman oldu diyebilirim. Otobüsle Balıkesir’e ulaşan Nuh ve Fatih Taş kardeşler Balıkesir taraftarı tarafından baş tacı edildiler. Kahvaltılar, yemekler, izzet, ikram… Gel gör ki bu centilmen taraftarın maç sonrası basitlik illetine tutulup “koyduk mu” demesi yakışmadı. Gerçi empati yapalım, bizim taraftar da galip geldiğimiz maç sonlarında organize olarak “koyuyor”. Gönül ister ki böyle fütursuzca koymasın. Karşılarında kilometrelerce yoldan sevdasının peşine gelmiş insanlar var. işte bu noktada devreye tribüncülük giriyor. Deplasman kovalayan insanlar oraya gelen taraftarın derdinden anlarlar, kendileriyle benzerlik kurarlar. Bizim tribünde de, Balıkesir tribününde de deplasman yapmayan, gurbette gurbetçi olmayan taraftarlar empatiden yoksun eylemlerde bulunabiliyorlar. Neyse ki sağduyu sahibi insanlar var Demirspor tribünlerinde. Artık feleğin çemberinde kaçıncı turu attıysak, bu işler bize pek “koymuyor”.


Mağlubiyetler de bize koymuyor. Dönüş yolunda geleneksel postdeplasman sendromu çerçevesinde yine Ezginin Günlüğü, Yeni Türkü, Onur Akın, Müslüm Gürses, Edip Akbayram, Ahmet Kaya, İlhan İrem (o nasıl araya girdi yahu?) vb. onlarca sanatçının şarkıları dinlendi, söylendi. Mağlubiyetler bile neşemizi bozamaz bizim, biz artık o noktayı geçtik çok şükür. İçimiz rahat, alnımız açık, başımız dik bir şekilde Ankara’ya döndük. Bir yandan da sonraki deplasman olasılıklarını düşünerek, planlar kurarak…

Yorumlar

aay dedi ki…
Neyse ki bize daima yineledikleri "borçlu kalma" teranesini size geçmemiş TAŞ kardeşler..kendilerine çoook teşekkürler :)) [siyahlı adam]
yavuzy dedi ki…
Arkadaşlarımızı ağırlayan Balkeslilere teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A