Ana içeriğe atla

Balıkesir Deplasmanı'ndan

Fatih üst üste ikinci deplasmanını yaptı. Attı sırtına Yıkıla Yıkıla pankartımızı, düştü yollara. Bu kez omuz omuzaydık maçta. Ben inanıyorum ki; Demirspor skorda değil, tribünde anlaşılır. Demirsporluluk koltukta değil, yollarda benimsenir. İşte Fatih de bunu yapıyor aslanlar gibi. Demirsporluluğun hakkını veriyor. Sonrasında da bize maç yazısı anlatmıyor. Aslında anlatmayacak elbet. İlk kez yenmiyor Demirspor ve ilk kez de yenilmiyor. İlk kez defans hata yapmıyor, ilk kez forvetlerimiz müthiş gol atmıyor. Deplasman, "futbolcular şöyle oynadı, teknik direktör böyle davrandı"dan çok daha fazlası. Lafı uzatmayayım, top Fatih'te. Eline sağlık Fatih.

"Mesafeleri aldık karşımıza, yine deplasman çekti canımız. “Yıkıla Yıkıla” düştük yollara. Bu sefer yalnız değilim. Birader ile armanın peşindeyiz. Otobüste günün yorgunluğu ile uyuyakalıp gözümü Balıkesir’de açıyorum. Sabahın 7’sinde Balıkesir’deyiz. Şehir merkezine doğru yol alıyoruz. Belediye otobüsünden indik, ne yeriz ne içeriz derken kırmızı montlu bir abi yaklaşıyor yanımıza. Balıkesirspor maçlarını kaçırmayan İstanbul’dan gelen Bülent abi bize Balıkesir’de rehberlik ediyor. Tabi biz olayın rehberlikten öte, gerçek bir ev sahipliği olduğunu sonradan fark ediyoruz.
 
Tıka basa dolu bir çorbacıdan, Çınaraltı adlı bir mekanda çay keyfindeyiz. Burası Balıkesirspor’un efsanelerinin toplandığı mekânlardan. Sevdaya adanan hayatların mekanı. “BALIKESİRSPOR 66 GENÇLİK TARAFTAR GRUBU(Nostalji)” adlı Facebook grupları var. Grupta efsaneler anılıyor, gündemdeki olaylar değerlendiriliyor. Efsane “66 Gençlik taraftar grubu” , deplasman maceraları ve daha bir çok anılar tazeleniyor bizle. Balıkesirspor’un değerlerin yaşatılması adına bir çok çalışmaları var. Karşıyaka maçında rakibin seyirci yasağı olmasına rağmen, Karşıyakalı taraftarlar ile beraber maç izlemek gerçekten takdire şayan. Bırakmıyor Bülent abi. Maç öncesi diğer renktaşları ile buluşuluyor. Güzel karşılıyorlar bizi. Kafa adamlar hepsi, muhabbetleri sarıyor.
Günün finalini geleneksel Balkes kahvaltısında yapıyoruz. Sofra kalabalıklaşıyor. Dostlar artıyor, gönüller birleşiyor. Renklerin kardeşliği resmediliyor. Gözümüz, gönlümüz doyuyor. Uzun sohbetler muhabbetlerden sonra stadın yolunu tutuyoruz. Bir daha ne zaman yolumuz kesişir bilinmez ama biz birbirimizi çok iyi anladık. Mesafeler birleştirdi bizi. Fikirlerimiz uyuştu. Taraftarlığın güzelliklerini gördük.
“Yıkıla Yıkıla” pankartımız da çok ilgi gördü. Daha iyi yenilmek için “Yıkıla Yıkıla” Gerçekten yine çok güzel yenildik. Kazanacağımıza inandığım bir maçtı. Âmâ olmadı. Olsun belki Buca, belki Urfa, belki de Karşıyaka. Daha inanacağımız çok deplasman var.
Balıkesir’de geçmişi o kadar yad ettik ki, efsanelerimiz geldi aklıma. Çünkü biz de efsanelerimizden öğrendik centilmenliği, ahlakı, asla yılmamayı.

Çünkü hala Fofo Yaşıyor. MuharremGulergin.blogspot.com"

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Kalemine sağlık Demirsporlu Dostum. Başka bir renklerin kardeşliği sabahında yine bir araya geliriz inşallah. Balkesliler sizi sevdi. Yolunuz hep açık olsun. Yıkıla yıkıla yürüdüğünüz deplasman yollarınız hep aydınlık olsun... Adana Demirsporludur...
Unknown dedi ki…
Onemli olan sporsever kimliginde birlesmek. Gerisi renklerin kardesligi. Bizler de sizleri tanidigimiza mutluyuz. Umarim tekrar gorusuruz...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir