Ana içeriğe atla

Adana Demirspor:3-Samsunspor:3

İki ve daha üstü farkla öne geçip maç verme noktasına gelen alışkanlığımız ne kötü! Skoru koruyacağız diye verdiğimiz iki puan... Geçen hafta da yapılan son dakika Burak Keskin değişikliği!  Ve golde rakibini kaçıran Burak.

Tempolu başlayan, golleri bulduğumuz maçta son dakikalara nefesimiz yetmedi. Ikinci sürekli defans yaptık. Bu şekilde yapılan savunmanın birşeye yaramadığı ortada. 70. Dkda Aten tamamen tükenmiştik. Rakibin arkada bıraktığı boşlukları kullanamadık. İkinci yarı tek doğru dürüst şutu 90. Dkda çekebildik.

Eğer Juninho hazır değilse bir an önce hazır hale getirilmeli, Erçağ eski yırtıcı performansına kavuşmalı, bunlar teknik ekibin işi. Ama M.Uğur hala Burak Keskin derdinde.

Yenilerden Timur hırslı ve istekliydi, ilk golün yaratıcısı da oydu. Bilal fena değildi. Mesut ilk 11 şansını iyi değerlendirdi ama sezon ortası olmasına rağmen hala 90 dk oynayacak durumda değil.

Rakiplerin değişiklikleri maç çevirirken bizimkiler hiç birşeye yaramıyor. Mustafa Uğur'un kulübeyi hazır tutması lazım.

Akem Tayfun Özkan en ufak temasta aleyhimize faul çalarak zaten düşük tempomuzu iyice düşürdü. Samsunla oynadığımız son 4 maç 0-0, 1-1, 2-2, 3-3 bitti!

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Hakemin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Defans ve orta sahada bu kadar sorun varken, defanstaki yabancıyı gönderip, kaleye Pawelek'i alanlar, dünkü maçı (özellikle ilk yarıyı) tekrar tekrar izlesin. Bu kadar sıkıntılı bir takım savunman varken dünyanın en iyi kalecisini de gelse zaten her maç gol(ler) yersin. İki senedir malesef sorun hep kalecide arandı. Maçın özeti bence 90. dakikada. Orta sahada kazanılan serbest vuruşu, rakip sahaya gönderen oyuncumuz Burak Keskin ! 5 Ocak'ta izlediğim maçlarda ikinci yarı bu kadar mahkum oynadığımız başka maç hatırlamıyorum. Ligin bitimine daha çok hafta var ama bence gelecek senenin planlamasına başlasak iyi olacak. İşe teknik direktörden başlayabiliriz. Biz saatlerce bilet kuyruğunda durmaya, stada girmek için beklemeye, maratonda güneş altında yanmaya alışığız seve seve yaparız da yeter ki sahadakiler, kenardaki antrenör bu maç böyle bitmez dedirtmesin. Tribünde oturmak işkenceye dönmesin, skora yatmayalım, korkak oynamayalım...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...