Demirspor'a dair iyi veya kötü sadece propaganda kokan haberlere artık taraftar inanmıyor. Kapalı kapılar ardında olup bitenlerin ardından dışarıya yansıyan destek ya da köstek sloganları inandırıcı olmuyor. Artık twitter, facebook ve pek çok site aracılığı ile herkes görüşünü bildiriyor; konulardan haberdar oluyor. Böylece birilerinin yaratmaya çalıştığı gündem oldukça sakil kalıyor. Bunları Balıkesir maçı sonrası esen olumsuz hava için yazıyorum. Takımda olan biteni ya sonuna kadar desteklemek ya da ölümüne kötülemek gibi bir hastalığımız var. İyiye iyi, kötüye kötü demek; yeri geldiğinde eleştirip yeri geldiğinde övmek (eleştirel destek diyorum ben buna) değil keskin bir şekilde taraf tutmak genel bir kabul olmuş durumda. Her şeyi süt liman ya da kara basan gibi gösterme çabalarında taraftarı etkilemek artık daha zor. Çünkü herkes olan biteni rahatlıkla yorumlayıp kendi gündemini oluşturabiliyor. Yöneticiler yakın olmak uzak olmak gibi bir dertleri yok. Demirspor gündemi, kapalı kapılar arkasına sığmıyor artık.
Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım. Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı. Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A
Yorumlar