Transferin son gününde 5 transfer birden yaparak kadroyu 30'un üstüne çıkardık. Genç de var deneyimli de alınanlar arasında. Süper Lig tecrübesi olması ve takımlarında düzenli forma giymeleri önemli artılar. Ama bu transferler ne kadar gerekliydi, bizim gençler şans bulamazken bu gençler nasıl oynayacak, bu oyunculara paraları verilebilecek mi, yine borç batağına mı gireceğiz gibi çeşitli sorular akla geliyor hemen. En somut olarak forvete Aybars hamlesinin yerine kendi A2 golcülerimiz denenemez miydi?
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar