Ana içeriğe atla

Maçı Bırakmayın...


4 periyotluk serinin ilk 2 periyodunu 2-0 yenik kapattık. İşimiz belki biraz zorlaştı, ancak hiçbir şey bitmedi. Bugün bana geçmiş olsun dileklerini ileten herkese söyledim bunu!

Açık konuşacağım. Birçok Demirsporlu'nun söylediği şeyi ben de dile getireceğim. Sezon başında, ilk 5 maçta ancak 2 puan toplamadan da önce, bu yıl çıktığımız ligden düşmeyelim yeterdi. 5 maç sonunda umutlar azalmıştı, yönetim istifa etsindi.

Adanaspor maçı ile birlikte yükselişe geçtik. Devre arasında giden futbolculardan sonra kan kaybettik. Daha güç puanlar almaya başladık. Sonra düşmemeyi garantiledik. Playoff olmasa da olurdu. Bu yönetimle çıktığımız gibi düşerdik, üstüne bir sürü borçla!

Playoffa kalma ihtimali doğunca, süper lige biraz olsun yaklaşınca playoffu da istedik. 18 yıllık hasret bitsindi. Bir ligde playoff varsa, Demirspor o playoffta yer alırdı. Öyleydi, doğru.

Playoff bizim işimizdi ama, yıllardır playofflardan gözü yaşlı döndüğümüz de yadsınamayacak bir gerçek. Sadece iyi günde değil, kötü gününde de Demirspor'un yanında olan taraftar için, bu maçın sonucunun çok da önemi yoktu. Bu takım mevcut şartlarla, epey büyük bir iş başarmıştı. İlk senesinde, yıllardır bu ligde top koşturan takımların önüne geçerek playoffa kalmıştı.

Yıllardır bu takımın peşinden giden, hangi ligde kiminle oynadığına bakmaksızın armanın peşinden giden taraftar için, üstelik rövanşı da olan bir karşılaşmadan mağlup ayrılmak büyük bir yıkım değildi. Ama bazıları, ki onların amacını anlayamıyorum, koltuk kırmayı ve bunları bardak sularla birlikte sahaya atmayı marifet saydılar. Takıma, maçın gidişine zarar verdiler, taraftara leke sürdüler.

Maç sonucuna üzülmedim, olaylar üzdü. Maçın telafisi var, başına 7 dikiş atılan TRT kameramanında bunun izi sonsuza kadar kalacak! Üzgünüm...

Rövanş maçında istedikten sonra kazanabileceğimizi biliyorum,18 yıldır uzak olduğumuz bir lige bu kadar yaklaşmışken bırakmayalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.