Uğur Ali Yıldırım, onca yol tepip geldiği Manisaspor maçına dair izlenimlerini paylaşıyor bizimle:
Bu izdaham ve karaborsacılar rahatsız olduğum birinci şeydi.
İkincisi; ne güzel maça girdik. Güzel bir atmosferde inançsız oynayan bir takımla karşılaştık ve en baştan beri umarsız olarak daha önce de belirttiğim Özgür Öçal - hakeme çok kızmamıza rağmen- direk kırmızı ağır olsa da ikinci sarıdan atılmayı hak etti. Hakemin tribünden bu kadar çok tepki görmesi ise daha önce verdiği tutarsız, pozisyonlara uzak ve futbolcuların tepkisine göre kararını değiştiren tutumuydu. Pozisyonları ne kadar uzaktan süzmeye çalıştığını bizzat gördüm.
O kadar yoldan geldik hemen geri döneceğiz hiç kafaya takmaya gerek yoktu aslında. Bu 8 sene de ne maçlar izlemiştik bu bizi etkilemezdi, ta ki o işini yapmak için orada bulunan ve emekçi olan kameramanın kafasına koltuk çarpana kadar. Hiç O kadar moralim bozuldu ki , o zaman tadı kaçtı işte. Olayın tek pozitif yanı grubun buna tepki göstermesi ve "sahaya atan bizden değildir" demesiydi. (Diğer taraflardakini bilmem ama Maratonun Güney tarafında bulunan Polisler hiç bir şey yapmamasına rağmen bir sürü koltuk yediler. Demokratik ve objektif şekilde söyleyecek olursak genelde kızdığımız polislerin bu olaylarda bir katkısı yoktu)
Burada belirtmek istediğim tüm ülke spor kamuoyunun ve özellikle medyanın bu olayların yaşanmasına ne kadar masum görünmeye çalışsalar da çanak tutmaları. Şu olaylar olunca "sahalarda görmek istemediğimiz olaylar" demeyi biliyorlar ama oluşturmak istedikleri İKİ TAKIMLI futbol gündemi ve "DAN DAN" ses efektli haberler ile bunu en başta onlar körüklüyor.
Sahada konuşacak bir şey yoktu, tek güzel hareket Kahe'nin gözlerimizin önünde attığı goldü. Takım ruhsuz ve inançsızdı. Maçın adamları o dev pankarta emek verenlerdi."
Yorumlar
Kapalı D Alt bölümünde maçı izlemiş birisi olarak sanırım 65. dakikaya kadar olan olaylara en yakın kişilerden biri bendim çünkü Manisa taraftarı ile aramızda telden başka bir şey yoktu.
Olaylara gelirsek,
maç başında ilk önce bizim tarafımızdan sataşma başladı bunu kabul edelim. Daha sonra karşılık geldi. "Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa" diye inlerken tüm tribünler, bu tezahurata Manisa taraftarı da katıldı ve Demirspor taraftarını maç başlamadan yapılan bu tezahuratlar sonunda yürekten alkışladılar öncelikle onları bu konuda cidden tebrik ediyorum.
İlk golden sonra Manisa taraftarı bariz bir şekilde bizim bulunduğumuz Kapalı D Alt bölümü tahrik etmeye başladı ve bu devre arasına kadar sürdü. Devre arasında malum olaylar oldu ve 1 taraftarımız karşı tarafa atlayıp olay çıkardı. Aslında o arkadaşı da tebrik ediyorum. Yaptığı büyük bir cesaretti fakat yine de yanlıştı. Koltuklar da kırıldı atıldı su da atıldı karşı tarafa..
Fakaaaat gelelim çevik kuvvete.. Bu konuda işte size katılmıyorum. Resmen bizim bölümü taciz ettiler. Size buradan kask numarası da vereyim ki o şerefsizi unutmam daha.
T14114 kask numaralı arkadaş (arkadaş diyorum da yanlış anlaşılmasın)
Olaylar yatışmaya yakın aramıza dalarak önüne geleni coptan geçirdi. Küfürler etti. Ve tüm bunların sonunda tribünden ayrılırken ağzında gevşek bir gülümsemeyle yanındaki arkadaşına ballandıra ballandıra nasıl milleti coptan geçirdiğini anlatarak tribünden ayrıldı, diğerleriyle birlikte.
Şunu da anlamıyorum, stadın çeşitli yerlerinde olaylar çıktı, evet. Fakat bu olaylar yatıştıktan sonra oraya çevik kuvvet göndermek de neyin nesidir sormak istiyorum. Yeni sakinleşmiş taraftarı tahrik etmekten başka hiç bir şey yapmadı çevik kuvvet. Ve bundan da baya bir keyif alıyor gibiydiler..
Eyyorlamam bu kadar.