Ana içeriğe atla

Karşılama

Aramızda her konuda muhalefet etme özelliğine sahip olanlar muhalefetin yanında çözüme dair öneriler getirse daha iyi olmaz mı? Bu takımın bağımsız olması gerektiğini ilk savunan kitle Şimşekler Grubu değil midir ? Bu mücadele için Aytaç Durak'ı karşısına alan 19 Mayıs kutlamaları çıkışı fiili olarak protesto eden kongrede fiili olarak tepki koyan Şimşekler Grubudur. Muhalifliğe gelince bilgisayar başında Demirsporu kurtaran kimseyi beğenmeyen arkadaşlar bağımsız olmak için ne yaptınız ? Bu mücadeleye için tüm varlığını ortaya koyan en son canını veren kişiyi kombine satışında yalnız bıraktınız, yardım gülünç hale düşürdünüz her şeyi bırakın siyasi kimliği nedeniyle yargıladınız. Yarın bir karşılama olacak ne Demirspor elden gidecek ne taraftarın kimliği değişecek. Herkes kendinden emin olduktan sonra sıkıntı yok. Sana tribünde muhalif olmaman için dayatma olursa sesin kıstırılırsa o zaman korkmakta haklısın. Demirspor üst kimliktir kimliğinden taviz verilmedikçe herkes ile görüşülebilir. Bu takımın bağımsız olması için mücadele veren , muhalif duruşunu yaptığı pankart ve tezahüratlar ile tüm memlekete duyuran Şimşekler Grubu böyle bir karar alıyorsa sonuçları ve süreci beklemeden yargılamak haksızlık olur.

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Adana'da taraftar olmak, uzakta taraftar olmaktan çok daha zor. Adana'da verilen kararlar, Adana içi dengeler çok farklı. En nihayetinde herkes Demirsporluluğu istediği şekilde yaşıyor, buna kimse müdahale edemez.

Bu karar sanki tüm çizgimiz değişmiş gibi algılanıyor. Öyle değil. Daha önce de, günün koşullarına göre stratejik kararlar alındı. Doğru veya yanlış. Ama genel çizgi değişmedi. Yine öyle olacak.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Bu karşılama Demirspor'un bağımsızlığına ne gibi bir katkı sağlayabilir ki? Yıllarca Aytaç Durak nasıl ki "Davul bende, tokmak da bende olacak" dediyse bu kişiler de aynısını söyleyecektir. Olayı kişiselleştirmek de yanlış aslında hangi siyasiden medet umulursa onlar da aynısını yapacaktır. Demirspor'un büyümesini ve bağımsız olmasını taraftardan başka isteyen kimse de yoktur aslında. Yakın gelecekte de olmayacaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...