1 Mayıs, yeniden umudun ve mücadelenin işaretleyicisi olarak geldi. Bu günde alanda olmak, hayatta iyi şeylere dair umut beslemekle eş değer. Belki değiştireceğimiz şeyler sınırlı; söylediklerimizi sadece kendimiz dinliyoruz. Bazen en yakınımızdakini bile ikna edemiyoruz. Ama olsun, yine de vicdanen rahat olmak, derdini söylemiş olmak, sesini yükseltip -bazen boşluğa- bağırsan da içindekini akıtmak güzeldir. 1 mayıs, bir karnaval; karnavallarda söylenemeyen sözler hep daha güçlü söylenir; günlük hayatta olmayan daha rahat ifade edilir.
Tribün ve solculuk ilişkisi de öyle, her gün söyleme şansı bulamadığımız sözleri ifade etmek için bir araç... Her takım, kendince solcu, halkçı ve kendine göre mücadeleci. Sahadaki oyun teslim olmamak, kendi hikayeni anlatmak ne renkte olursa olsun, güzeldir. Ama demiryolcuların emeği geçmiş bir takımı, eşitler arasında birinci seçmek zor değil. Demirsporumuz, umudun ve mücadelenin taşıyıcısı 1 Mayıs'a en çok yakışandır; Demirspor formalarıyla alanda olmak her zaman başkadır!
Alanları, mavi-lacivert yapalım!
İlk olarak İtalya'da Mondiali Antirazisti'de astığımız, ardından Livorno maçında 5 Ocak'ı süsleyen pankart! |
Tribün ve solculuk ilişkisi de öyle, her gün söyleme şansı bulamadığımız sözleri ifade etmek için bir araç... Her takım, kendince solcu, halkçı ve kendine göre mücadeleci. Sahadaki oyun teslim olmamak, kendi hikayeni anlatmak ne renkte olursa olsun, güzeldir. Ama demiryolcuların emeği geçmiş bir takımı, eşitler arasında birinci seçmek zor değil. Demirsporumuz, umudun ve mücadelenin taşıyıcısı 1 Mayıs'a en çok yakışandır; Demirspor formalarıyla alanda olmak her zaman başkadır!
Alanları, mavi-lacivert yapalım!
Yorumlar