Ana içeriğe atla

Son Beş

Final gibi bir beş hafta Gaziantep Büyükşehir Belediyespor (amma da uzun isim!) maçıyla başlıyor. İçerideki bu maçın ardından Kartal’a akacağız. Sonra evimizde yine destansı ismiyle TKİ Tavşanlı Linyitspor ve Göztepe ile oynayacağız. Son maç belki de düğümün çözüleceği Samsunspor deplasmanı olacak. Ligin genel gidişatına bakıldığında son haftaya kadar çekişmenin süreceği aşikar.

Acaba beşte beş olur mu? Camiada ilk iki iddiası mental olarak bittiyse de matematik olarak devam ediyor sanırım. İlk yarının o acayip takımı tatlı bir hatıra olarak hafızalarımızda kalmış olsa da sonuçta bu sezon beşte beş yaptık biz. Bir daha olur mu? Ben bu romantik özlemi dile getirmekte sakınca görmüyorum kendi adıma. Olsa ne güzel olur, yine böyle bir seri ile ligi bitirmek. Hatta eğer direk çıkamazsak dahi, playoff maçlarıyla birlikte seriyi sekiz maça çıkarmak. Gerçekçi, bilimsel olmayabilir bu isteğim. Varsın olmasın, takımım her maçı kazansın istiyorum, çok mu istiyorum?

Bir konu daha var aklımda. Son haftalarda tüm maçlarımızı kazanalım, kazanmak için azami gayreti gösterelim. Hem kendi şampiyonluk hedefimiz doğrultusunda bunu yapalım hem de oynayacağımız takımların lig durumlarından dolayı herhangi bir dedikoduya mahal vermeyelim. İçerde dışarıda kazanmak için sahaya çıkıp bu uğurda performans göstermemiz gerekli. Bunun en karlı yolu tüm rakipleri yenmekten geçiyor.

Gaziantep’i aştığımızda gündemimize Kartal’ı alacağız. Geçtiğimiz senelerin hesabını kapatmak konusunda hafızaları tazelemekte fayda olacak…

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Fikstüre baktığımızda son haftaya kadar play off için mücadele eden rakiplerimizin hepsi kendi aralarında oynayacaklar mutlaka puan kaybı yapacaklar bizim fikstür kağıt üstünde daha kolay gibi görünse de küme düşme hattındaki takımların durumundan dolayı bizi de zor maçlar bekliyor. Özellikle bu hafta ki Antep BB maçı iç saha fobisinden kurtulmamız için dönüm noktası. Çünkü onlar oynacağımız takımlar içinde en rahat durumda olanlar. Bana göre son haftaki Samsunspor maçına kadar işi bitirmeliyiz. Erciyes bu hafta Kartalspor'u yenecektir muhtemelen (temennim o yönde) haftaya matematiksel olmasa da psikolojik olarak ligden kopacaklar. Geçen sene geliyor aklıma, yine play off hazırlığı, yine yönetimin belediye başkanı vekilinden yardım isteme acizliği ve yine kalan fikstüre bakıp hesap kitap yapan acaba play off ta şampiyon olur muyuk diyen Biz
yavuzy dedi ki…
Son haftalarda düşme potasındakş takımlar canlanır ve "amok koşusu"na başlar. Bir yere varmazlar çoğu zaman ama can yaktıklarıyla kalırlar. Son beş hafta, en zor beş haftamız olacak bence.

Geçen sene de play-off'a oynayan Körfez ve düşme hattındaki Altınordu galibiyetleriyle bir anda Denizli'de bulmuştuk kendimizi...

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A