Ana içeriğe atla

1461 Trabzon: 0 - Adana Demirspor: 1

Memleketin deniz gören nadir statlarından Akçaabat Fatih Stadı'nda plakayı yazıp döndük! İkinci devredeki maçlarda ilk kez gol yemedik. Deplasman puanımızı 24'e çıkardık.

Maçın genel hakimi bizdik; topu iyi dolaştırdık, oyunu kontrol ettik. Ama etkili pozisyonlar geliştiremedik. Bunun ilk nedeni Erçağ'ın formsuzluğu ve Luis-Juninho bağlantısının iyi olmamasıydı. Orta sahada Roger gayet iyiydi, hem hücuma iyi çıkardı bizi hem de rakibi iyi kesti. Hüseyin de günündeydi.

Savunmada Ufukhan'ın kanadından, sağ tarafımızdan çok açık verdik. Geçen hafta da o kanadı bir türlü savunamamıştık.

Kalede geçen haftaki rezaletten sonra Şener vardı. Mustafa Uğur, Ramazan'ı taraftarın önüne atmadı bu kez, iyi yaptı.

Oyuna giren oyunculardan Nurullah istekliydi. Sinan golde payı olsa da çok silikti. Golde topun Nurullah'ın presiyle gelmesi, ayrıca not edilmeli. TRT düzgün bir açıyla veremediği için çok net anlaşılmasa da pozisyon temiz gibiydi.


Ankara Tayfası'nın tribünde olduğu, pankartlarımızın yerini aldığı maçtan mutlu dönmek, ne güzel... Şimşekler Grubu da 1 otobüsle uzak deplasmandaki yerini alıp, stadı iç sahaya çevirdi.

Demirspor, tam bir dengesizlik örneği olduğunu yine gösterdi. Kimi yenip kime yenileceği belli olmayan garip bir takımız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.