Ana içeriğe atla

"Serbestleşen Demiryolları"

Bir süredir hızlı tren makyajıyla imaj değiştirmeye çalışan Demiryollarının özelleştirileceği gün gibi ortadaydı. Önce yemekli vagonları sattılar, şimdi de hatları "serbestleştiriyorlar". Yasa tasarısını Meclis'e sundular.

Türkiye'de diğer tüm özelleştirmelerde olduğu gibi, altyapıını devletin kurduğu sistemin kremasını özel sektöre yedirecekler.

Bu konuda tabii ki sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin tepkisi olacak. Bu konuda www.kentvedemiryolu.com sitesini takip etmekte fayda var. Yasa tasarısı ve diğer detaylar için şu yazıya bakmalı: http://kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=986



Ayrıca Ulaşım-iş'in açıklamasındaki şu husus gözden kaçmamalı:

"Bu özelleştirme sadece tren işletmesiyle ilgili değildir. Demiryolu için gereken ve yerli olarak imal edilen çeken ve çekilen araçların üretilmesi, yol inşaatı için gereken, ray, travers, makas ve bağlantı elamanları üretimi de durdurulacak ve dışa bağımlı hale gelinecektir. Diğer yandan yapısı gereği demiryollarında hava, kara veya deniz taşımacılığında olduğu gibi kendi içinde bir rekabet ortamı sağlanması da mümkün değildir. Çünkü iki ray üzerinde giden trenlerin hat kullanma zamanları, güzergahları, tren buluşmaları konularında mevcut alt yapının yetersizliği nedeniyle de bir çok kısıtlılık bulunmaktadır. Dolayısıyla devlet tekelini ortadan kaldıralım derken özel sektör tekelleri ortaya çıkarılacaktır."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.