Ana içeriğe atla

Konuk Yazar: Uğur Ali Yıldırım

Konuk yazarlarımızdan-forzache- Uğur Ali Yıldırım'ın KSK maçına dair görüşleri:

"0-4-2!

Yine haftalardır deplasmanda kazanamayan bir takıma puanlar hediye ettik. Bu maçta başka bir ilki yaşattı Demirsporlu futbolcular bize. 0-4-2

Evet, 0-4-2! Savunmacılarımız üç haftadır mevkilerinden bihaber oynamaktalar. Özgür'ün defansa katkısından vazgeçtim ileride de birinci hareketinden sonra ikinci olumlu hareketini görmedim. Ufukhan ve Burak uzun süredir sahada değil zaten. Keremcan'ı biraz ayrı tutabiliriz ama o da defans olarak yetersiz. Sinan neden ısrarla oynatılmaya çalışılıyor anlamış değilim. Luiz Eduardo 10 kat daha yetenekli ve yararlı işte. Neyin ısrarı bu? Oyunu ile Lawal'ı anımsatan ve bir o kadar yararlı olan Guy Roger neden oyundan çıkarılıyor ikinc yarı? Samed Kartal (ceza sahasının dışından yaptığı çok kötü vuruş, özgüven açısından ne kadar düştüğünü gösterdi) neden oyuna sokuluyor, sokulduysa neden çıkarılıyor. Takım önde ya da yenik değil ki mevkilerde değişiklik yapılıyor. Burada en büyük sorumluluk Mustafa hocaya ait. Neden hoca, işleyen bir sistemi maç içinde değiştirmeye çalışırsın?

Yönetimdekiler Gökhan Kaba'yı gönderdiğinize memnun musunuz? Urfa'daki asist ve golleri bir yana, Adanaspor ve Karşıyaka maçında birer gol fazlamız olacağını rahatlıkla herkes söyleyebilirdi takımda kalması halinde. Peki diyelim yönetim gönderdi ya da bir problemden dolayı gitti. Mustafa Hoca 'yahu bu futbolcu takımın iki gol silahından biri, durun bir!' diyemedi mi?

Netice itibariyle zor gol atıp kolay gol yiyoruz. Bireysel hatalardan artık çok sıkıldım. Olmaz değil olur ama bu kadar haftadır bu kadar çok hata olunca insan bıkıyor. Belki sert bir eleştiri oldu ama doğruları söylediğimi düşünüyorum. Maç içinde bir ara iyi gidiyoruz ama bir anlık tökezleme de geri dönülemeyecek adımlar atıyoruz. Bu bir aydır böyle gidiyor. Silkelenmek lazım. En başta Mustafa Hoca ve futbolcularımız."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.