Ana içeriğe atla

5 Haftada 12 gol!

5 Haftada 12 gol (3 maçta 3'er gol!), 8 haftada 15 gol yiyen defansımız evlere şenlik!

Aslında burada savunmacılardan çok orta sahamızın kırılgan olmasını hatırlamamız lazım. Orta saha savunması yapamıyoruz.

Erman'la ilgili yeni bir söz etmiyorum. Taha çok savruk; öyle olduğunu biliyorduk ama belki toparlanır diye umut ettik, olmadı. Roger, eyvallah iyi kötü top yapıyor ama hala bir uyumsuzluk var. Hüseyin'in yaptığı işi yapamıyor.

Savunma yapamayan ortasaha, hücuma da top atamıyor. Juninho hareketli ama o da disiplin sorunu yaşıyor. Luis, bekleneni veremedi; potansiyel var ama top gelmiyor, o da yoktan yaratamıyor birşeyler. Erçağ desen, o da dağılmış durumda, kafası başka yerlerde gibi. Özgür'ün ne zaman ne yapacağı bellisiz; sonuç getiren ortası yok gibi. Manisa maçında onun kanadı darmaduman oldu. Keremcan'ın yokluğunda sol tarafa Nurullah geldi, hiçbir şey yapamadı, orası da çöktü.

Peki bu kadar hata yapma şansını neden A2 oyuncularımıza vermiyoruz? Eğer yenileceksek en azından gelecek senenin kadrosunu kurarak yenilelim.

Muhittin, başkalarında değil, bizde yetişsin örneğin!

Yorumlar

coulibaly dedi ki…
Bence bu senenin en iyi topunu ilk yarıda 2-0 kazandığımız Manisa'ya karşı oynamıştık. Bol gol pozisyonu bulmuştuk farkı kaçırmıştık, hiç pozisyon vermeden onlara ilk yenilgisini tattırmıştık. Orta sahada Yusuf-Lawal-Erman Özgür(iyi hali) vardı. İlerde juninho-gökhan kaba. Önce yusuf'un sakatlanmasıyla orta sahadaki dinamizmi kaybettik, Lawal'ın ayrılmasıyla hem defansif hem ofansif gücümüzün büyük bölümü gitti. Gökhan Kaba'nın gidişiyle santrafor olarak bitirici özelliği olan oyuncumuz kalmadı. 1. devrenin ortalarından itibaren toparlanan Murat Kalkan gönderildi sol tarafta Kerem'den başka oyuncumuz kalmadı. Defans hattımız zaten sene başından beri iyi değildi, daha da rezil hale geldi. Bu hafta Manisa'ya karşı senenin en kötü futbolunu oynadık, daha doğrusu hiçbir şey oynamadık. 3-0 yenilgiye karşı daha da ağır bir sonuçla ayrılabilirdik. Gelenler, gidenleri fazlasıyla aratıyor, herkes kendi kafasına göre oynuyor, ciddi bir özgüven eksikliği ve laubalilik var. Elindeki kadro değişmesine, kalitenin düşmesine rağmen 20 haftadır aynı kadro dizilişi, taktikle devam eden bir teknik adam var. Hepsinin sorumlusu 3 kuruş kazanmak adına takımı yolundan eden, Demirspor değerlerini çiğneyen rezil bir yönetim var. İyi ki bu kadar puan toplamışız. Zira bu saatten sonra bu takım nasıl düzelir, ne yapar muallak !
yavuzy dedi ki…
Mustafa Hoca'nın gelinen bu durumdaki pozisyonu, payı hakkında emin değilim. Bu kadro bana yeter mi dedi, yoksa ben ne yapacağım şimdi diye yönetime çıkıştı mı; ona dair pek bi fikrimiz yok. Adamın elinde malzeme yok maçı çevirecek.

Lawal'ın yanlışlıkla şu kadroyan gelip geçmesiyle kazanılan 15 puan, bu sene bizi kümede tutacak gibi görünüyor.
coulibaly dedi ki…
Gelinen noktada en büyük suç, sorumluluk tabi yönetimde. Mustafa Uğur'un devre arasındaki hamlelerden memnun olduğunu da sanmıyorum. Ne dediğini bilmiyoruz Yavuz senin de söylediğin gibi. Hoş böyle bir yönetime kadro yetersiz dese ne olacak. Benim eleştirim, elindeki kadroya göre alternatifler denememesi ona göre bir oyun oynatmaması. Kadro derinliğimiz olmadığı halde, altyapıdan en azından 2-3 oyuncu deneyebilirdi denemedi. Verim alamadığı halde hep aynı oyuncular üzerinde ısrar etti. Bu devredeki tek iyi oynadığımız maç Rize'ye karşıydı. Erçağ'ın yokluğunda mecburiyetten Özgür sağ açıkta, Rıdvan sağ bekte oynamıştı iyi bir sonuç almıştık. Buna benzer taktiksel hamleler hiç yapmadı diğer haftalarda. Yediğimiz goller bile hep aynı şekilde. Ben sahaya çıkan oyunculara, dizilişe, hamlelere baktığımda hep ezbere dayalı bir sistem görüyorum. İlk devredeki ofansif kalitemiz olmadığı için artık daha zor gol pozisyonu buluyoruz, bundan dolayı da daha fazla pozisyon verip 2-3 golden az yemiyoruz. Mustafa Uğur'un elindeki kadroyla ilk 2'ye oynatmasını beklemiyordum ancak bazı hamlelerle bu duruma gelinmeyebilirdi. Ben Mustafa Uğur'un teknik adam olarak yeteneklerinin kısıtlı, rakibi analiz etmeyen tembel biri olduğunu düşünüyorum. Dediğin doğru Lawal'ın bir devrelik performansı bizi kümede bırakacakmış gibi görünüyor. Takıma da 2 günlük izin verilmiş, Mustafa Uğur da takımda bol bol dinlensin hak ettiler gerçekten.
yavuzy dedi ki…
Eyvallah, aynen katılıyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A