Bu hafta 46 gol yiyen Ankaragücü ile 40 yiyen Adana Demirspor karşılaşıyor. Ligin en çok yiyen iki takımı... Biri geçen yıl şampiyon olan kadrosunu bozma eğilimine girmiş, defans hattını yeniden kurmuş bir takım diğeri ise transfer yasağı nedeniyle gençlerini sahada kullanan bir takım. Çıkış noktası farklı iki takımın ulaştığı nokta hemen hemen aynı. İlk 5 hafta zaten onlarla sıralamada da yan yanaydık. Sonrasındaki 5 hafta aramızdaki farkı açtı. Bugün gelinen noktada aramızdaki 16 puan farka rağmen, yenen gollerde bu kadar yakın olmamız manidar...
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar