Ana içeriğe atla

Sayın Uğur, Muhittin'i Unutmayın

Mustafa UĞUR, takımımızın başında son dönemlerde dalgalı bir seyir izlesek de başarılı bir performans sergiliyor. Ben de şu ana kadar gösterdiği duruştan memnunum. Bugün spor01.com sitesinde okuduğum bir habere göre Mustafa Uğur özetle diyor ki; Gökhan KABA olmayınca rakip takımlar Junior'ı kontrol altında tuttu, onu iki stoper arasına hapsetmek işimize gelmiyor ama elden de başka bir şey gelmedi.
Bu demeçten şunu anlıyorum. Esas sistemi bir forvet ve bir forvet arkasına dayanıyor. Bu durumda forvet sakatlanınca arkasındaki kişinin yanına bir alternatif yok. Acaba yok mu? Neden profesyonel yaptığımız Muhittin'i denemiyoruz, Tavşanşı maçında artık yenik duruma düşmüşüz, çaremiz gol, işleyen sistemimiz forvet ve onu rahatlatacak adam, biz topla alakası olmayan Samet'i oyuna alıyoruz. Kötü olsun ama o mevkinin adamı olsun, Muhittin olsun kadroda, neden olmuyor? Belki Metin AKTAŞ'ın kaleyi sakatlanarak bırakması ile Şener gibi bir adamı kazandığımız gibi bu kez gencecik ve bizden yetişen bir forvet kazanacağız. Bu şansı bu adamlara vermiyorsak neden altyapımız var?
Bugüne kadar defalarca bunu dile getirdik. Yine dile getiriyoruz. Ancak umudumuz şu ki; Mustafa UĞUR bu söylenenleri anlayabilecek bir adam bence. Ümitliyiz, bize gençlerimizi kazandırın sayın UĞUR. Ya da gençlerimizin umut bağladığımız kadar iyi olmadıklarını, onları sahaya sürerek kanıtlayın bize. Ben inanıyorum, kazanan biz olacağız.

Yorumlar

cinobili01 dedi ki…
A2 maçları tesislerde olunca Timuçin Hoca'yı görüyorduk maçları takip ederken ama Kayhan Kaynak Kardeşler Stadı'nda olan maçlarda hiç göremedik kendilerini. Muhittin aslında busene gollerine devam etse de geçen seneki oyunundan çok uzak. Bunu maçları takip eden herkes bilir. Ancak Yunus Ünsal olsun, Muhittin olsun yararlanılabilecek oyuncular. Onur Abi'nin de dediği gibi Gökhan Kaba'nın yokluğunda neden kadroya alınmaz bu çocuklar. Aynısı 1461 Trabzon ve Antep Belediye maçları içinde geçerliydi. Berat Çetinkaya sakat, Burak Keskin cezalı, Burak Akyıldzı sakat. Bu eksiklere rağmen bir Uğur, Mehmet Gayir, Ali Osman kadroda düşünülmemişti. O bölgede Hüseyin Cimşir'i, Samet Kartal'ı mı kazanmak daha önemli yoksa A2'den 1-2 oyunucuyu mu ? karar teknik kadronun.
yavuzy dedi ki…
cinobili, A2 ve altyapı takibini takdirle seyrediyoruz; teşekkürler.

Altyapıdan yetişen oyuncuların sadece profesyonel değil olgun profesyoneller olması için de çaba göstermek gerekli. Sözleşmeye imza atmakla/attırmakla bitmiyor iş.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...