Ana içeriğe atla

Futbolcuya Teşekkür, Yönetime Teessüf

Futbolculara teşekkür etmeye pek alışık değiliz. Bugüne kadarki deneyimler, bizi bu hale getirdi. Kendini sevdiren değil nefret ettiren futbolcular geldi geçti son 10 yılda bu formanın altından... Halbuki biz sadece işini yapan, kendine verilen desteğin karşılığını sahada sunan futbolcular istemiştik Sıradan her tarftar gibi, bizler de başarı istiyoruz; takımımızla övünmek istiyoruz; sahadaki başarılarımızı konuşmak ve onlarla konuşulmak istiyoruz.

Bu sezon teşekkür açığımızı kapatmak, özlemimizi dindirmek için her fırsatı değerlendirdim. Bu haftaki Göztepe maçı da böyle bir fırsat sundu.

Maç öncesi baş gösteren mali sıkıntılara rağmen futbolcularımızı tarafarın yüzünü yere sermedi; çıkıp işlerini yaptılar, mücadelelerini verdiler, eksiklere rağmen iyi bir mücadeleyle neler başarabileceklerini gösterdiler. Takım olmak da böyle birşey zaten; kötü günde ayakta kalabilmek. Galibiyetleriyle hem yönetime hem zirveye gereken mesajı yolladılar. Başta kaptan Erman olmak üzere sahaya çıkan, kulübede oturan her bir mavi-lacivertli futbolcuya teşekkür ediyorum.



Tabii ki yönetime de tam tersi duygularla sesleniyorum. Biz artık yönetim dertleriyle uğraşmaktan bıktık. Yönetimlerin, Demirspor'u frenlemesinden bıktık. Sahada görmeye alışık olmadığımız güzellikleri görürken, bu keyifle maçları takip ederken, Demirspor'u yıllar sonra sahada gururla izlerken, her seferinde acaba yönetim ne dert açacak başımıza diye düşünmekten bıktık. Taraftar olarak içe dönüp kendi kendimizi geliştirdik ama sizler hala yerinizde sayıyorsunuz. Bu takımın parasını ödeyin ve sıkıntı yaratmayın. İşinizi, engel çıkarmak değil engelleri kaldırmak, bunu unutmayın. Yapamıyorsanız, bırakın gidin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.