Ana içeriğe atla

Devre Arası Klasikleri: Haftanın Yoranları

6 aylık takımlar kurulmasına alışığız. Son yıllarda daha ilk 11'i öğrenemeden devre arasında kadronun yarısının değiştiğine tanıklık ettik. Bu yıl acaba farklı olur mu diyorduk ama yine gönderilenler, gönderilmeye yakınlar ve gelecekler konuşulmaya başlandı. Haftanın yoranları, transfer haberleri...

İrfan, Emre Hasan Balcı, Engin Memişler ve Bilal Çubukçu ile yollar ayrıldı. Son ikisinin bi' hayrını görmedik; gelmeleri hataydı. İrfan, sezona iyi başladı ama gerisini getiremedi, kadronun olumlu yönde değişmesinden olumsuz etkilendi. Bir haftadır gideceği haberleri yayıldı, kendisine ait olduğu iddia edilen twitter ya da facebook hesabındaki açıklamaları internette dolaştı; sonra birden o hesapların sahte olduğu ve açıklamaların asılsız olduğu söylendi. Sonra yine aynı hızla gönderildiği açıklandı. Ben pek itibar etmediğim için o açıklamalarla ilgili bir yorum yazmadım. İrfan'ın sadece para için Adanaspor'a veya başka bir rakip takıma gitmesini hoş karşılamam açıkçası! Ayıp etmiş olur...Kendisine yeterli ihtimamı göstermeyen teknik kadro da aynı derecede hata yapmıştır.

Geçen senenin öne çıkan isimlerinden, attığı gollerle bizi ayakta tutan oyuncusu Emre Hasan,bu sezon hiç ortalıkta görünmedi. Şans bulduğu maçlarda bekleneni veremedi. Onunla da yollar ayrılmış. Ancak mali konularda anlaşmazlık sürüyor. Şimdi de onun açıklamaları internette dolaşıyor. Bu açıklamalara da pek itibar etmemek lazım.Spekülatif şeyler... Şu ana kadar hiçbir futbolcunun parası kulüpte kalmadı, er ya da geç herkes parasını aldı. O da alır, merak etmesin.

Asıl yoran, Lawal meselesi. Takıma büyük katkı sağladı ama kısa sürede ivme kaybetti. Genç oyuncudur aklının kolay çelinmesi olasıdır. Bu tip oyuncuların iyi yönetilmesi, iyi yönlendirilmesi gerekli. Bizde onu becerecek profesyonel yönetici yok tabii ki. Adam parasını düzgün ödeyen ve tabii ki daha çok ödeyen bir yere gitmekte haklı. Hak meselesinden çok futbolun doğası bu.  Lawal'ı elimizde tutacak, onu etkili kullanacak iradeye sahip değiliz ne yazık ki. Futbolcular bizi kullanıyor; tersi bizde gerçekleşmiyor. Devre arasında gitmezse,sezon içinde sorun yaratabilir. Bence bu kadar dedikodudan sonra elden çıkarılması daha doğru olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.