Ana içeriğe atla

2007'deki Kartalspor Maçı

Bu haftaki rakibimiz Kartalspor'la en son 2007'de oynamıştık. Ligin adının Lig B olduğu son sene. Şampiyonluğa en çok yaklaştığımız, belki de en çok inandığımız yıldı; hayalkırıklıklarının da ilk yılı. Kademe gruplarını lider tamamlayıp, diğer 4 grubun ilk ikisi ile birlikte play-off grubuna yükselmiştik. O grubun ilk ikisi doğrudan üst lige çıkıyordu. Adana'da Kartalspor'a trajik şekilde kaybettiğimiz o maç, bizi ilk iki yolunda çok yaralamıştı. O sezon, Kartalspor'la aynı puanda olmamıza rağmen averajla 3. olup ekstra play-off'lara kalmıştık. Bursa'daki Giresun maçıyla sonuçlanan günler... Kartalspor 2007'de yükseldiği 1.lig'ten bir daha düşmedi, tıpkı aynı grupta 1. olup yükselen Boluspor gibi. O yıl biz çıksak gruptan kaderimiz nasıl çizilecekti kim bilir?

11 nisan 2007'deki maçta Çertin'in gördüğü kırımzı kartla son 10 dk.ya 10 kişi girmiştik. Ardından 85'de yediğimiz golle 1-0 yenik duruma düşüp, 88'de Serkan Turhan'la beraberliği yakalamıştık. Ama ne yazık ki hemen arkasından 89'da yediğimiz gol, bizi sadece 3 puandan etmedi sezon sonundaki kaderimizi de çizdi belki. ( http://www.tff.org.tr/Default.aspx?pageID=29&macId=2397 )

Maçı evde Mustava ve Kemal Uçar ile internet başında takip ettiğimizi, son dakikada nasıl yıkıldığımızı çok net hatırlıyorum. Ergun Kara'nın Kanal A üzerinden anlatımı hala kulaklarımda. Mustava, o günlerde sıkça tekrarladığı "berabere kalacağımıza yenilelim" mottosunu pek anmamaya başlamıştı maçtan sonra!
Kartalspor, play-offların ilk devresinde son sıradaydı. İkinci devre teknik direktör değişikliğiyle büyük bir atağa geçmişlerdi. Maç öncesi sıralamada bizim altımızdaydı ve bizi yenerek yarışa ortak oldular. Önceki hafta Küçükköy'e kaybettikten sonra bir de Kartal'a yenilince iyice hırpalanmıştık. Neyse ki sonraki hafta bu kez yine son dakikalarda Özgür Nasuh'tan gelen golle Arsin'i 2-1 yenip yukarıya tutunmuştuk.

Hey gidi günler...

O senenin garip notlarından biri de, İstanbul'daki hem Küçükkköy hem Kartal maçlarının rakiplerin cezası nedeniyle seyircisiz olmasıydı. Biz de özlediğimiz İstanbul deplasmanını taa son hafta Sarıyer'e karşı yapmıştık. Keza, Tayfa'nın oluşum günleriydi o yıllar; Gurbette Demir Gibiyiz pankartıyla ilk deplasmanı yine 2007'de Kırıkkale'ye idi.

Bu sene 2007 ve 2008'ten kalan hesapları görmeye başladık. Önce Levent Eriş'in sonra Ramazan Altıntepe'nin canını sıktık!  Bakalım bu hafta Kartal'ın yıllar önce bize attığı o çalımın da üstesinden gelebilecek miyiz?

Kartalspor tribününün, hala aktifler mi bilmiyorum ama Boranlar'ın, bize sempatisini ve sonraki yıl Pendik'teki maçta bizimle birlikte olmalarını da tribün adına not edelim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.