Ana içeriğe atla

Urfa Tamam, Ya Şimdi?

Demirspor galip, biz mutluyuz.

Takımın tümünü yürekten tebrik ederim. Bayramımızı tatlandırdılar. Çok teşekkürler hepsine.

Gole çok çabuk gidiyoruz. Demirspor'un son on yılında bu kadar rahat gol pozisyonuna giren bir ekip hatırlayan varsa paylaşsın, onları da onore edelim, hatırlayalım. Belki de kontraya çok süratli ve verimli çıkmamızın bir sonucudur bu. Birkaç pasla skora ulaşıyoruz. Takımda herkes kendi karakteristiğini ortaya koyuyor, kendisinin en üstünü vermeye çalışıyor.

Oyuncuları yazmak niyetindeydim, vazgeçtim. Bunun yerine hocayı yazmayı tercih ediyorum. Bana göre oyuncu değişiklikleri isabetliydi. Kazanan takımı bozmuyor, ama İrfan'a, Javid'e “sizi unutmadım” mesajını veriyor. Herkes her an göreve hazır olmak zorunda olduğunun bilincinde. Belki Keremcan için bir parantez açılabilir. Ancak Murat Kalkan'ı geçmek kolay değil, özellikle bu hafta geçen haftaya göre daha diri göründü. Keremcan sabretmeli, çalışmalarını aksatmamalı.

Mustafa hoca, elindekileri en verimli şekilde kullanan bir görüntüde. Bu haftaki Hüseyin hamlesi ilk başta bizi isyan ettirdi ama dakikalar ilerledikçe ben Hüseyin'in oyunundan memnun kaldım açıkçası. Hele ilk yarı mücadelesi iyiydi. Sade oynadı, yakına isabetli oynadı. Hoca Hüseyin'den bile verim alabiliyorsa ikisine de helal olsun.

Sıradaki rakip Ankaragücü. Görüntü o ki, Ankaragücü kapanacak, biz de açmaya çalışacağız. Umalım ki, tam tersi olsun. Onlar can havliyle saldırsınlar, biz kontralarla gol arayalım. Eğer ilk dediğim olursa bu bizim için bu sene bir ilk olacak. Kapanan takımı açabilmek çok önemli bir beceridir, bunu başarabilenlere lig sonunda bir ad veriyorlar.

Nedir derseniz, adı bende saklı...

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Objektif ve gerçeklere yakınsınız! :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...