Ana içeriğe atla

Konuk Yazar: forzache - "Maçı Biz Aldık"

adanademirspor.com ve anavarza fanzinden tanıdığımız forzache, Adanaspor maçıyla ilgili yorumlarını bizle paylaşıyor. Kendisine teşekkür ediyoruz:
----

Bir hafta önceye gidelim.Bir tarafta yıllarca mahkum kaldığı 2.lig'den daha yeni bir üst lige çıkmış, futbolcuları değişmiş, taraftarlarının istemediği yöneticilerle yönetilen, istikrarsız, galibiyeti olmayan ve en son maçında beş gol yemiş huzursuz bir kulüp ve takım. Adana'nın asi çocukları. Bir tarafta geçen seneden oturmuş, formda bir takım. Ligde henüz (deplasmanda) bir mağlubiyeti var ve Antep'e üç gol birden atmış. Oynadığı futbolla Adanan'nın medarı iftiharı. Üstelik üç gol attığı Antep, Demirspor'a beş gol atan Erciyesspor'u yenmiş. Yani bütün göstergelerin Adanaspor'u gösterdiği bir maç.

Peki ne oldu da bu kadar göstergeye rağmen maçı dört gollü bir galibiyetle aldık?

En son Fethiyespor maçıydı, kemiklerimi uzun zamandır böyle titreten bir maç olmamıştı. Adanaspor'un topa daha fazla sahip olacağını hepimiz biliyorduk. İlk dakikalarda öyle de oldu. Kullanılan serbest vuruşta direkten dönen top da yüreğimi titreten heyecanıma bir mızrap daha vurdu. Sonra Erçağ öyle bir vuruş yaptı ki (gözümün önüne play off da Balıkesirspor'a Raşit'in attığı gol geldi) bir an tereddüt ettim sevinemedim hatta. Daha sonra Adanaspor kalecisinin hatası Juninho'nun golü. O dakikada gördüm ki Adanasporlu oyuncular birbirlerini sakinleştirmeye çalışıyorlar. İşte anlatmak istediğim şeyde tam da bu anla ilgili.

Olan şey şuydu: Adanasporlu oyuncular bu atmosferi kaldıramadı. Birbirlerini sakinleştirmeye çalışmalarının sebebi de bu atmosferdi. Alışkın olmadıkları bir atmosfer ve oldukça gergin yaklaşık yirmi bin Adana Demirsporlu'nun değil tezahürat yapması orada bulunması bile havanın kokusunu değiştirdi. Zaten canı sıkkın olan taraftarın hırsı kendi futbolcularımızdan çok rakip takımı etkiledi. Bu da ellerini ayaklarına dolaştırmasa da maçın kopmasına neden olacak olan hataları yapmalarına sebep oldu. Tabii Erçağ ve diğer futbolcuların gollerini, takımın özellikle ilk yarıdaki cesaretli ve diri futbolunu gözardı etmemek gerek.

İlk iki golden sonra arkasındaki gücü hisseden Demirspor daha da rahat geldi, gayet organize iki gol buldu ve maçı kopardı.İkinci yarı rakip toparlandı ve ard arda iki gol buldu. Bu bizi biraz sıkıntıya soksa da beşinci golü atabileceğimiz pozisyonları harcadık. Burada başka bir parantez açmakta fayda var.Hafta başından bu yana kağıt üzerindeki verilere bakarak tahminde bulunan, bu maçın atmosferini ve daha önemlisi derbi olduğunu lafta söyleyip özde göremeyenlere Demirspor'u ve Demirsporluluğu göstermek açısından iyi oldu diye düşünüyorum.

Tribünlere gelirsek, maç esnasında televizyon ekranlarından tribünün maça kattıkları tam anlamıyla yansımaz genelde. Tribün videosunu izleyenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır (Bu arada TRT taraftarın coşkulu ve ritmini yakaladığı anlar yerine daha hareketsiz anları yakaladı; tabi ki bunu bir kasta bağlamıyorum ama özellikle son yıllarda bütün kanalların tribünü az gösterme ve neredeyse hiç göstermeme adetini devam ettirdi). Sezon başından bu yana ve özellikle son bir haftada doruk noktasına ulaşan olumsuz gelişmeler taraftarın maça katılmasına etki etmiş gibi görünüyor ama böylesine gergin havayı yine de doğru bir şekilde sırtlandığımızı düşünüyorum.

Sonuç olarak patlama noktasına geldiğimiz bir anda, güzel ve hak ettiğimiz bir sevinç yaşadık. Unutmamamız gerekenleri bir daha gördük. Sorunlarımız bitmedi ama birlik olup gerçekten istediğimizde her türlü olumsuzluğa rağmen neler yapabileceğimizi artık tüm memleket gördü.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.