Ana içeriğe atla

Konuk Yazar: forzache - "Karşıyaka Maçı Yazısı"


Forzache'nin, KSK maçını değerlendirme yazısı biraz gecikmeli de olsa yayınlıyorum. Takım analizi dikkate değer...

Siz de yazılarınızı demirgibiyiz@gmail.com
adresine gönderebilirsiniz. --
İkinci galibiyetimizi aldık. İzmir’in en zorlu deplasmanı durumundaki Karşıyaka’yı yenmek bizim için hem puan hem de moral açısından iyi oldu. Geçen hafta (Adanaspor maçı) tribünlerin rakip üzerindeki baskısından ve bunun maça etkisinden bahsetmiştim. Bu konuyla ilgili söylediklerimin hala doğru olduğunu düşünüyorum; ancak Karşıyaka müsabakasında gördük ki futbolcularımızın sahada iyi yaptığı bir şey var: Hızlı paslarla çıkmak ve rakibin çıkarmakta bocaladığı toplarda mücadele edip topu kazanmak. Üstelik futbolcular bu baskı sırasında pozisyonlarını kaybetmediler ve doğru yerlerde bulundular, hocamız Mustafa Uğur bunun üzerine çalışma yapmış zannedersem.

Karşıyaka’nın oyun anlayışını çok iyi bilmediğim ve sahaya taktik anlamda bir şey yansıtamadığı (ya da bizim futbolcularımızın buna izin vermedikleri için) maçı tam olarak çözümlemek güç. Sahada güçlü bir fiziki mücadele olmadı. Yalnız iki taraf için de iyi bir futbol ortaya konduğunu söyleyemeyiz. Bizim takımımızın yapması gerekeni takımca yerine getirdiğini gördük. Şöyle özetlersek:


Erçağ kanat olarak bekleneni yaptı. Orta açtı ve şut attı. Ayrı bir parantez açmak gerekir, Erçağ şampiyon takımda da bulunan futbolcularımızdan. Bu özelliği, attığı goller ve taraftarla arasındaki bağ (Adanaspor maçındaki golden sonra taraftara koşması ve yaptığı hareketleri de gözünüzün önüne getirin) Erçağ’ın gönüllerdeki yerini sağlamlaştırıyor.

Juninho geçen hafta kadar etkili olmasa da orta saha ile ceza sahası arasında sürekli golü ve pasları kovaladı.

Özgür, Burak, Berat, Murat dörtlüsü iyi yer tuttu, nitekim yediğimiz golde dahi pozisyon almada bir sorun yaşanmadı ancak biraz daha birbirlerine alışmaları birbirlerinin açıklarını kapatmaları açsısından daha iyi olacak ilerleyen maçlarda.

Yusuf ve Erman çok fazla öne çıkmadılar. Fakat Erman biraz daha diri durdu diğer maçlara nazaran.

Lawel, orta sahamızın omurgası durumunda. O gelmeden önce, o geldikten sonra diye orta sahamızı yeniden değerlendirebiliriz. Rakip ortadan gelmeyi tercih ettiğinde pasları çok iyi kesti. Bununla kalmadı ve çok iyi pas dağıttı. Top ayağında iken inanılmaz sakin ve pas tercihleri tam yerinde.

Gökhan Kaba için söylenecek tek cümle yeterli sanırım. Doğru zamanda doğru yerde.

Kalecimiz Şener bize uğurlu geliyor. 70. Dakikadan sonra Karşıyaka’nın yakaladığı birkaç net pozisyonda çok önemli kurtarışlar yaptı.

Bu arada en üst lige çıkma mücadelesi verilen bir seviyede hala Alsancak’ın zemini gibi kötü zeminlerde mücadele etmek hiç yakışmıyor. Hem de İzmir gibi bir şehire. Amatör takımları olan ilçelerin sahalarının birçoğu daha iyi durumda.

(Dikkat çeken olay…Son iki maçta da gollerimiz aynı isimler atıyor.)

Takımımızı tebrik etmek gerekir. Favori olmadığımız ve zor geçeceğine inandığımız üst üste iki maçı çok rahat kazanıyoruz, inşallah devamı gelir. Manisaspor maçından sonra herkesin Adana Demirspor’un futbol anlayışı hakkında daha net fikirler edineceğine inanıyorum. Ancak sahada yaptığımız işler ne kadar başarılı olsa da bu gelişmeler yönetimdeki başarısızlıkları ve istikrar sağlamayacak eylemleri örtmeye yetmez. İstikrarlı ve güçlü Adana Demirspor için “yönetimi istifaya” tekrar tekrar davet ediyorum(z).

forzache

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...