Adana derbisi eski günlerde nasıl hissedilirdi; nasıl yaşanırdı? Eser Özaltındere'nin Adana Futbolu kitabındaki yazısından şu pasaj bize bir hatırlatma yapabilir:
"O dönemler, Adana Demirspor ve Adanaspor Adanalı için gerçekten çok önemliydiler. Bu takımların performans grafikleri ve bunlar üzerine inşa edilen yaşam içerikleri, onların günlük yaşantılarının vazgeçilmez birer odağı haline gelmişti. Bu takımların aldığı sonuçlar ve bu takımlar merkez olmak şartıyla yaşanılan olaylar Adanalıların hayatını renklendiriyor, monotonluktan kurtarıyor, yaşamlarına farklı bir anlam katıyordu. Adanalılar takımlarının başarılar ya da yenilgileri ile seviniyor veya üzülüyorlardı. İnsanların aralarındaki muhabbetlerinin en önemli konularından başlıcaları takımları ve onlar hakkındaki haberlerdi. Bu konuların yarattığı çeşitlilik, Adanalıların dünyalarına zenginlik katıyordu. Her iki takım da Türkiye çapında futbolculara sahipti. Onlarla gurur duyuyorlar, kendilerini onlarla ve başarılarıyla yücelmiş sayıyorlardı. Fakat bu arada takımları oluşturan oyuncular da o ilgiye layık ya da en azından layık olmaya çalışan karakterde oyunculardı. Bu futbolcu profili ise, o dönemlerin değerlerine denk düşen bir fotoğrafı betimliyordu; dürüst, işinin hakkını vere, eğer verememişse onun cezasını çekmesini gerektiğine inanan, katakulli peşinde koşmayan, içi dışı bir olan, erdemli bir insan karakterini..."
(syf. 161)
"O dönemler, Adana Demirspor ve Adanaspor Adanalı için gerçekten çok önemliydiler. Bu takımların performans grafikleri ve bunlar üzerine inşa edilen yaşam içerikleri, onların günlük yaşantılarının vazgeçilmez birer odağı haline gelmişti. Bu takımların aldığı sonuçlar ve bu takımlar merkez olmak şartıyla yaşanılan olaylar Adanalıların hayatını renklendiriyor, monotonluktan kurtarıyor, yaşamlarına farklı bir anlam katıyordu. Adanalılar takımlarının başarılar ya da yenilgileri ile seviniyor veya üzülüyorlardı. İnsanların aralarındaki muhabbetlerinin en önemli konularından başlıcaları takımları ve onlar hakkındaki haberlerdi. Bu konuların yarattığı çeşitlilik, Adanalıların dünyalarına zenginlik katıyordu. Her iki takım da Türkiye çapında futbolculara sahipti. Onlarla gurur duyuyorlar, kendilerini onlarla ve başarılarıyla yücelmiş sayıyorlardı. Fakat bu arada takımları oluşturan oyuncular da o ilgiye layık ya da en azından layık olmaya çalışan karakterde oyunculardı. Bu futbolcu profili ise, o dönemlerin değerlerine denk düşen bir fotoğrafı betimliyordu; dürüst, işinin hakkını vere, eğer verememişse onun cezasını çekmesini gerektiğine inanan, katakulli peşinde koşmayan, içi dışı bir olan, erdemli bir insan karakterini..."
(syf. 161)
Yorumlar