Ana içeriğe atla

Adana Derbisi...

Adana derbisi eski günlerde nasıl hissedilirdi; nasıl yaşanırdı? Eser Özaltındere'nin Adana Futbolu kitabındaki yazısından şu pasaj bize bir hatırlatma yapabilir:

"O dönemler, Adana Demirspor ve Adanaspor Adanalı için gerçekten çok önemliydiler. Bu takımların performans grafikleri ve bunlar üzerine inşa edilen yaşam içerikleri, onların günlük yaşantılarının vazgeçilmez birer odağı haline gelmişti. Bu takımların aldığı sonuçlar ve bu takımlar merkez olmak şartıyla yaşanılan olaylar Adanalıların hayatını renklendiriyor, monotonluktan kurtarıyor, yaşamlarına farklı bir anlam katıyordu. Adanalılar takımlarının başarılar ya da yenilgileri ile seviniyor veya üzülüyorlardı. İnsanların aralarındaki muhabbetlerinin en önemli konularından başlıcaları takımları ve onlar hakkındaki haberlerdi. Bu konuların yarattığı çeşitlilik, Adanalıların dünyalarına zenginlik katıyordu. Her iki takım da Türkiye çapında futbolculara sahipti. Onlarla gurur duyuyorlar, kendilerini onlarla ve başarılarıyla yücelmiş sayıyorlardı. Fakat bu arada takımları oluşturan oyuncular da o ilgiye layık ya da en azından layık olmaya çalışan karakterde oyunculardı. Bu futbolcu profili ise, o dönemlerin değerlerine denk düşen bir fotoğrafı betimliyordu; dürüst, işinin hakkını vere, eğer verememişse onun cezasını çekmesini gerektiğine inanan, katakulli peşinde koşmayan, içi dışı bir olan, erdemli bir insan karakterini..."

(syf. 161)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.