Şurası açık ki Adana ve Adana Demirspor, Aytaç Durak sonrası kriz döneminden henüz çıkamadı. Kentin uzun yıllar süren tek adam rejimi sona erip, bu sonda payı olan Mustafa Tuncel de istediği sonucu alamayınca tek adamlık sonrası dönemin darmadağınıklığının içindeyiz. Her güç odağı kendi iktidarını perçinelemeye, güçlendirmeye çalışıyor. Adana Demirspor bu çatışma alanlarından en görüneni ve bizim için en önemlisi. Demirspor'da yeni tek adamlık, gölge başkanlık yapmak isteyen Mehmet Gökoğlu, taraftar cephesinde büyük bir dirençle karşılaştı. Onun denetimindeki Önder Serin yönetimi de bu direnci aşabilmiş değil. Yönetimlerinin meşru olmadığının, tribün desteği olmadıkça da kendilerine huzur olmadığının farkındalar. Şimdi bu engeli aşmak için yeni bir adım atıldı. Başkan Önder Serin, Şimşekler Grubu'nu görüşmeye davet etti.
Yönetim, bugüne kadarki en açık sözlü basın toplantısını yaptı. Özetle, Selahattin Aydoğdu'ya suçlamalarda bulundu, kendilerine destek olanların sesini yükseltmesini istedi. Şimşekler Grubu'nu "daha önce ki yönetimler de bizlerden oluşuyordu, o zaman niye desteklediniz de şimdi desteklemiyorsunuz" diye hedef gösterdi bir yandan da görüşmeye davet ederek de zeytin dalı uzattı. (Açıklamanın tam metni için bknz: http://www.haberads.com/364-onder-serinden-aciklamalar.html ).
Gelinen noktada, Şimşekler Grubu'nun yürüttüğü uzlaşmaz stratejiyle belirli bir gündem yarattığı, yönetim nezdinde karşılık bulduğu açık. Bunda takımdaki kötü gidişin ve maratonun gruba olan desteğinin de payı var. İçerideki ilk maçta yönetim istifa sesleri, "karanlık" güçler tarafından susturulmaya çalışıldı ama engellenemedi. Yönetime yakın ADS-DER, "biz yönetimi değil takımı destekliyoruz" diyerek yeni bir manevra yapmıştı. Bu manevra karşısında grubun takımı desteklememesi biraz daha sıkıntı yarattı. Yine de görüyoruz ki ısrarlı "yönetim istifa" sloganı henüz yönetimi düşürmese de salladı.
Blogta birkaç kez dile getirdiğimiz gibi, takımın içeride-dışarıda desteksiz kalması 1.Lig'i özlemle beklediğimiz bugünlerde hiç de istenen bir durum değildi. Geçici olduğu kendilerince de dile getirilen bir yönetimle kavgada Demirspor adının, duruşunun zedelenmesini istemiyorduk. Biz, Demirspor'u yönetimler için desteklemiyorduk çünkü.
Grubun yönetimle masaya oturması önemlidir. Bu Demirspor tribünlerinin yönetimleri üzerindeki gücünü bir kez daha göstermektedir. Demirspor'u diğer takımlardan ayıran en önemli unsurlardan biri de bu güçtür. Yapılan davetin önemli olduğunu düşünmekle birlikte bugüne kadarki direnciyle önemli bir etki yaratan grubun, hem de aba altından suçlandığı bir açıklama sonrasında masaya oturmak konusunda çok istekli olacağını düşünmüyorum. Bir yandan da bu krizin artık çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yönetimin bu adımına karşı iyi bir strateji geliştirilmeli.
Tribün yönetime destek vermesin, her seferinde eleştirilerini yükseltsin, onlara güvenmediğimizi hatırlatsın. Bunu masaya oturursa da dile getirsin. Ama bu mücadele Demirspor'u desteklemenin önüne geçmesin.
Yönetim, bugüne kadarki en açık sözlü basın toplantısını yaptı. Özetle, Selahattin Aydoğdu'ya suçlamalarda bulundu, kendilerine destek olanların sesini yükseltmesini istedi. Şimşekler Grubu'nu "daha önce ki yönetimler de bizlerden oluşuyordu, o zaman niye desteklediniz de şimdi desteklemiyorsunuz" diye hedef gösterdi bir yandan da görüşmeye davet ederek de zeytin dalı uzattı. (Açıklamanın tam metni için bknz: http://www.haberads.com/364-onder-serinden-aciklamalar.html ).
Gelinen noktada, Şimşekler Grubu'nun yürüttüğü uzlaşmaz stratejiyle belirli bir gündem yarattığı, yönetim nezdinde karşılık bulduğu açık. Bunda takımdaki kötü gidişin ve maratonun gruba olan desteğinin de payı var. İçerideki ilk maçta yönetim istifa sesleri, "karanlık" güçler tarafından susturulmaya çalışıldı ama engellenemedi. Yönetime yakın ADS-DER, "biz yönetimi değil takımı destekliyoruz" diyerek yeni bir manevra yapmıştı. Bu manevra karşısında grubun takımı desteklememesi biraz daha sıkıntı yarattı. Yine de görüyoruz ki ısrarlı "yönetim istifa" sloganı henüz yönetimi düşürmese de salladı.
Blogta birkaç kez dile getirdiğimiz gibi, takımın içeride-dışarıda desteksiz kalması 1.Lig'i özlemle beklediğimiz bugünlerde hiç de istenen bir durum değildi. Geçici olduğu kendilerince de dile getirilen bir yönetimle kavgada Demirspor adının, duruşunun zedelenmesini istemiyorduk. Biz, Demirspor'u yönetimler için desteklemiyorduk çünkü.
Grubun yönetimle masaya oturması önemlidir. Bu Demirspor tribünlerinin yönetimleri üzerindeki gücünü bir kez daha göstermektedir. Demirspor'u diğer takımlardan ayıran en önemli unsurlardan biri de bu güçtür. Yapılan davetin önemli olduğunu düşünmekle birlikte bugüne kadarki direnciyle önemli bir etki yaratan grubun, hem de aba altından suçlandığı bir açıklama sonrasında masaya oturmak konusunda çok istekli olacağını düşünmüyorum. Bir yandan da bu krizin artık çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yönetimin bu adımına karşı iyi bir strateji geliştirilmeli.
Tribün yönetime destek vermesin, her seferinde eleştirilerini yükseltsin, onlara güvenmediğimizi hatırlatsın. Bunu masaya oturursa da dile getirsin. Ama bu mücadele Demirspor'u desteklemenin önüne geçmesin.
Yorumlar