Ana içeriğe atla

Önder Serin'le Röportaja Dair...

5 ocak gazetesinde bir grup gazeteci Önder Serin'le röportaj yapmış (http://www.sporcukurova.com/anasayfa/yonetimi-protesto-etsinler-ama-sahada-degil.html).

Ne yazık ki bu röportaj, Adana medyasının içler acısı halini ortaya koyuyor. Her zaman güçlü olanın yanında olan medya, bir kez daha Önder Serin'i köşeye sıkıştırıcı sorular sormak yerine onun kendini açıklamasına yarayacak, güya meşruluğunu sağlayacak sorularla koca bir şansı heder etmişler. Daha önce Aytaç Durak'ı, Mustafa Tuncel'i, Mehmet Gökoğlu'nun destekledikleri gibi bu kez de pafişahım çok yaşa demeyi tercih etmişler.Tıpkı Türk medyasının Başbakan Erdoğan'a soru soramaması gibi bizin yerel gazetecilerimiz de Serin'e çanak sorularla onu desteklemenin yolunu aramış. Özellkile Adnan Ercan ve Ramazan Çakır'ın birakın soru sormayı, Önder Serin'in sözlerini açıklayıcı ve güçlendirici yorumlar yapması iyice komikleştirmiş durumu.

Röportaj sonunda kayda değer hiçbir şey öğrenmedik. Hangi futbolcuya ne kadar para verildiğini, kimle ne kadarlık senet yapıldığını, yönetimin geleceğe yönelik hangi kalıcı gelir projelerinin olduğunu öğrenemedik.  Yönetim üyelerinin kulübe ne kadarlık katkı sunduğunu öğrenemedik. 4 Milyonluk bütçenin nasıl yapılandırılığını öğrenemedik. Kulüp üyelerinin ödediği aidatların düzenli alınıp alınmadığını öğrenemedik. Parayı ödeyenlerin neden bankaya değil de elden nakit olarak vermek zorunda olduğunu da öğrenemedik.

Taraftar tepkisini versin ama takımı kötü etkilemesin diyerek, Başkan'ın bu tepkilere kayıtsız kalacağını öğrendik. Bu kayıtsızlık, Rize maçında maraton tribüne gönderilen tiplerin yaptıklarıyla birleşince yaşananların tasvip edildiğini gösteriyor. Önder Serin, tribündeki kaostan faydalanarak yönetimini sürdürecek. Bu kaosu Demirspor tribünü dışarıdan müdahalelerle değil (bugüne kadar mülki amirler Demirspor'da neyi çözmüş?) kendi dinamikleriyle çözmek zorundadır. Yoksa Serin/Gökoğlu koalisyonu, bizim karmaşımızdan faydalanarak kervanlarını düzmeye devam edecek.

Özetle, Önder Serin yönetimi tribün nezdinde meşru bir yönetim değildir. Ayrıca takımı bozacak olan şey, tribünün yönetim tepkisi değil, o vaat ettiğiniz paraların ödenmemesi ve parasını alamayan topçunun kaçıp gitmesi olacaktır.

Yorumlar

cinobili01 dedi ki…
Kalıcı gelirle ilgili soruya ; Adana'da para verebilecek bir sürü firma var demesi herşeyi özetliyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.