Ana içeriğe atla

Önder Serin'le Gerçek Söyleşi

Adana medyasının gerçekleştirdiği uyduruk Önder Serin söyleşisinin ardından gerçek bir söyleşiyi haberads.com gerçekleştirmiş. Şuradan okuyabilirsiniz: http://www.haberads.com/324-benim-demirsporlulugumu-kimse-tartisamaz.html

Hemen hemen aynı cevapları veriyor Serin, kimi ekstra detaylar dışında. Ama sorular bu kez daha cesur ve bilgi almaya yönelik. Serin, yüzme ile değil basketbolla ilgileneceklerini; hangi futbolcuya ne kadar vereceklerini açıklamayacağını; taratarın yürüyüşünde "650 kişiler" ifadesini kullanmadığını söylemiş. Yine destek istemiş. İstifa edeceklerine dair bir emare ortaya koymamış.

Bütçeyle ilgili söylediği şeyler bana pek ikna edici gelmedi. "Göreve geldiğimizde 8 trilyon borç vardı" demiş; sanki kendisi eski yönetimin bir parçası değilmiş gibi. 8 trilyon borcu kim yaptı, diye yeniden sormak lazım.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Eksik sorular var, onları sormak lazımdı aslında. Güvenç Hoca'ya tazminat ödendi mi? Ödenmediyse peşinat ödenmiş miydi? Ödenen peşinat ne kadardı? Geri alınması planlanıyor mu? Anlaşılıp, gönderilen futbolculara peşinat, tazminat ödendi mi? Menejer Bayram kimdir, kulüpten kendisine herhangi bir ödeme yapıldı mı? Kulübün mali yapısı birilerine incelettirildi mi? İncelettirildiyse, yönetim tarafından yapılan harcamalar banka üzerinden mi yapıldı, dekontu var mı? Dekontu yoksa yöneticiler kendi şahsi hesaplarının incelenmesine onay verdiler mi, verirler mi? Gol yollarında sıkıntı çekerken Muhittin neden kadroda kendine yer bulamıyor? Altyapıya verilen önemi ne zaman sahada göreceğiz? Yetiştirici olurken yarıştırıcı olamaz mıyız? Yarışırken yendiğimiz takımların futbolcuları neden genelde daha iyi yerlerde? Sorular uzatılabilir... Olsa çok daha iyi olurdu. Ancak bu haliyle bile güzel röportaj olmuş.
Onur BİÇER dedi ki…
Menejer Oktay da olabilir adını tam hatırlayamadım, resimlerde sürekli görünen kişi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.