Ana içeriğe atla

Taraftardan Suç Duyurusu...

Böyle bir yazı yazmayı istemezdim ama "gizli" olduğunu düşündüğüm bir yönetici taraftar hakkında suç duyurusunda bulunur, bir diğeri taraftarı küçümser yok sayar, bir başkası kendisini istifaya çağıran taraftara "satılmış, tutulmuş" der, başkan da çıkıp bu adamlara "bunlar Demirsporlu değil" derse o yönetime her şey müstehaktır. Küçücük sineklerle midenizi bulandırayım, başınızı ağrıtayım.
 
Konu kongre üyeliği aidatları. 300 TL aidat ücretimiz var. Ödemekle yükümlüyüz, öderiz de. Kulüpten kongre üyelerini arıyorlar, nazik bir hanımefendi kongre üyeliğimizin devam edebilmesi için aidatların yatırılması gerektiğini iletiyor bize. Tamam diyoruz ödeyelim hesap numarası verin, kusura bakmayın hesaplar blokeli olduğu için nakit vermek zorunda imişiz.
 
Şimdi orada bir duralım.
 
1- Ben nasıl kullanılacağını bilmediğim bir parayı yönetimin eline neden takır takır sayayım?
 
2- Nakit olarak tahsil edilecek paraların kimlerden tahsil edildiği konusunda açıklama yapılacak mı?
 
3- Kongre üyelerinin kimler olduğu (yaklaşık 700 kişiymiş), bunlardan üyelik aidatlarının tahsil edilip edilmediği hakkında internet sitesinde sürekli bilgi verilecek mi?
 
4- Gerçekten üyelik aidatlarını yatırmayanlar üyelikten çıkarılacak mı, sonuçlar paylaşılacak mı?
 
Bu soruların cevabını bekliyorum. Taraftar olarak bu benim hakkım.
 
Ayrıca kulübün hesapları üzerinde neden bloke var? Kimin alacaklarından dolayı bloke var? Eğer alacaklılar arasında DEVLET VAR İSE PARANIN NAKİT YATIRILMAYA ZORLANMASI DEVLETTEN PARA KAÇIRMA ANLAMINA GELMİYOR MU? Bunun suç olduğunu yönetimler biliyordur sanırım. Hapis cezasını gerektiren bir suç olduğunu da biliyorlardır.
 
Ben kongre üyeliği aidatımı yatırmak istiyorum. Teknoloji devrinde, üstelik de Adana dışında otururken -kaldı ki Adana'da da otursam bizzat kulübe gidip ödeme yapmak zorunda değilim- kongre üyeliği aidatımı nakden yatırmaya zorlanıyorum ve bu gerekçe ile kongre üyeliğim ve/veya oy kullanma hakkım askıya alınırsa Adana Demirspor Kulübü yönetimine karşı dava açacağım.
 
Ayrıca kongre üyeliğim devam etse, haklarım verilse dahi DEVLETE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR ve bu suça iştirak etmeye zorlanmam ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunmam da ihtimal dahilindedir.
 
Hodri meydan!!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...