Ana içeriğe atla

Bolu Hatıraları

Bolu'ya en son 11 mart 2007'de gitmiştik. Ben ilk kez de o zaman gitmiştim. Şehir içinde küçük ama güzel bir stad. Bizim "gurbette demir gibiyiz" pankartının ikinci maçı; üstümüze geçirdiğimiz mavi boncuk kıyafetimizin ise ilk deplasmanıydı. Tayfanın ilk dönemleriydi. İzmir'den, Afyon'dan, Yozgat'tan gelenlerle Sultan'a doluşup gitmiştik. (Organizasyon zor zanaat... O zamanlar daha istekliydik; şevkimiz kırılmamıştı; anlamsız bi ton laf işitmemiştik.) Daha sonra Karabük deplasmanında bu sayıyı da geçmiştik gerçi ama yine de önemli bir sayıydı. Henüz blog yoktu. Takıma inancımız tamdı. Yönetim işlerine pek bulaşmamıştık. Dolayısıyla olan bitene dair saf bir inancımız vardı. Şimdiki gibi kötümser değildik. Şampiyonluk bekliyorduk.



Adem Atılgan başkandı, iyi bir kadro vardı ama Bolu da iyiydi. Play-off grubunda ilk devrenin sonlarıydı. Bolu ile grupta ilk ikideydik ama fark açılıyordu. Bolu grubun iddiali ekibiydi, zaten ilk devrede büyük puan farkı yapmıştı, yenilgisiz liderdi. Murat Bölükbaş ve Erhan Namlı'nın sürüklediği bir kadro vardı. 3-0 yenilmiştik o maçta. İlk goldeki hakem hatası, skoru etkilemişti ama onlar daha iyiydi tabii... (Hakem Yunus Yıldırım'mış). İkinci devrede freni çekseler de o sezon şampiyon oldular ve o zamandır 1.ligteler.(Adana'daki maçta 3-2 galiptik) Sezon, harcanan paralara göre beklentinin altında geçmişti zaten; gol averajıyla play-off'a kalmıştık. O yılın sonunda artık bu işte bir iş var demeye başlamıştık: Bu paralar nereye gidiyor, bunca desteğe rağmen neden başarısız oluyoruz; ne olacak bu işler sorularının sorulmaya - daha doğrusu camiada ilk kez bizim sormaya başladığımız dönemlerdi. 2007'de sorduklarımız, daha bir iki yıldır Adana'da yeni duyulmaya ve sorulmaya başlandı.


Görüldüğü üzere, o zamanlar Abdullah Çömek oldukça zayıf!


Bolu maçı sonrası hakeme ve topçulara isyan içindeki tribün soğukta bekletilirken, Atılgan tribünlerin önüne kadar gelip birkaç çift laf etmişti.  Topçulara da hakeme de sallamıştı, bize teşekkür etmişti. İçtenliğine güvenmiştik. Sonradan yanıldığımızı anladık. Efsane başkan, bizi çok üzdü! Sonradan efsaneleştirilenler de üzdü. Herkes üzdü. Biz tribünde olmaya devam ettik. Üzüle üzüle, yıkıla yıkıla... Bak şimdi şampiyon olup Bolu'ya gidiyoruz. Ama o heyecandan çok uzağız. Belki bu kez kazanırız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.