Ana içeriğe atla

Bolu Deplasmanında

Taraftarlığın deplasman yapma boyutu beni çok cezbediyor. İşten güçten zaman yaratıp kaçabildiğim şehirler kişisel taraftarlık tarihimin en güzel hatıralarını oluşturuyor. Tabii iyi anlaştığım bir ekiple beraber yol yapmak bu işin önemli unsurlarından.

Bolu’ya da bu hislerle ulaştım. Eşim ve çocuğum ile sabah 08:30’da Taşucu’nda başlayan yolculuğumuz 15:45’te Bolu’da sona erdi. Eşim Nazife’nin muhteşem şoförlüğü olmasaydı yetişmemiz mümkün değildi. Demirspor tribünlerine böyle müstesna bir taraftar kazandırdığım için mutlu ve gururluyum. Ayrıca bunca yol ve yorgunluk çekip, hatta hayatlarımızı tehlikeye atıp bu maça yetişebildiğimiz için de gurur duyuyorum, bununla övünüyorum. Yaptığımızın saçma ve gereksiz olduğunu söyleyen çıkacaktır mutlaka. Yine de biz deplasman tribününde yer almaktan, Demirspor’u temsil etmekten ve pankartlarımızı asmaktan onur duyduk, bu onur bize yeter.

Takımımız deplasmanda ve ligin ilk maçında olmalarına rağmen iyi bir görüntü verdi. Forvet ve defans bölgelerine takviyeyi şart görüyorum. Yabancılar bu bölgelere derman olacaklar diye düşünürken iki yabancının işinin yattığı duyumları geldi. Yönetim bu bakımdan sınıfta kalıyor. Kurumsal yönetime ilişkin eleştirilerimi biraz ileriye öteleyip iyi bir kadro kurmalarını bekliyorum ancak şu ana kadar forveti olmayan bir takım kurabildiler. Lig maratonunu kaldırabilecek oyuncuları en kısa zamanda tedarik etmeleri gerekiyor. Bununla beraber, forvete oyuncu alsalar da, almasalar da Muhittin Tümbül’den faydalanmalarını beklemek en doğal hakkım. Osman hocadan bu kardeşimizde ısrarcı olmasını ve onu takımımıza kazandırmasını bekliyorum. Aynı şekilde kaleci Emre Selen’in de gelecekte takımımızın kalesini devralmasına yönelik bir planlama yapılmasını ve bu kardeşimizin bu doğrultuda hazırlanmasını istiyorum. Gönül ister ki geçen sene uğurlarında deplasman bile yaptığımız kardeşlerimizin hepsini A takımda görelim. Böyle bir yönetim anlayışına bir gün ulaşabilmek dileğiyle…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.