Ana içeriğe atla

Kongrene Sahip Çık

Madem ki; seçilen yönetimden rahatsızız, madem ki; kongrede alınan kararın taraftarın sesini yansıtmadığını düşünüyoruz, madem ki; Demirspor halkın takımı, o halde halk kongresinde vücut bulsun. Artık kongremize sahip çıkalım, hem kulübümüze yılda üç yüz TL gelir kazandıralım hem de hiçbir oluşumun kongrede rahat olmasına izin vermeyelim. Hesap soralım, soruşturalım, araştıralım. İşte tüm bunlar için kongre üyesi olalım. Halkın takımının kongresinde kongre üyesi olarak halkın sesini yansıtalım. Birileri çıkıp başka takımların mevzularını yapabiliyorsa kongremizde bulunduğun yeri unutma diyebilen biz olalım. Bütçesini, projesini ortaya koyamıyorsa bir yönetim, hesap soran biz olalım.

Kongre üyesi olmak için aşağıdaki resimde yer alan başvuru formunu doldurmak ve yönetimin onayına sunmak gerekiyor. Formu dolduralım, şartları sağlamamıza rağmen onaylanmıyorsak yönetime baskı yapalım, hesap soralım.

Ayrıca tüzük tadil çalışması nedeniyle üyelik kabul edilmemesi gibi bir şey söz konusu değil, olamaz da. Siz böyle bir çalışma yapıyorsanız, çalışma tamamlandığında şartları eksik olanların duruma uygun hale getirilmesini beklersiniz. Baştan ret olmaz. Üstüne gidelim, alalım. Bir kongre üyesi olarak elimden gelen her türlü yardımı yapmaya hazırım.

Halkın takımı, halkın kongresi, halkın tercihi, halkın sesi. O kadar.

Yorumlar

Resit Durmaz dedi ki…
Onur bey anladığım kadarıyla fotograf yeterli artı 300 tl .klup binasına teslim ediyoruz .Onaylanip onaylamadığını nerden öğrenebiliriz.Ayrica üye olanları burdan listeyle yayinlayalim.Bakalim kaç kisi duyarlı olacak .
MiTo1940 dedi ki…
Yeni üyeler "90 gün boyunca" oy kullanamazlar tarzında tüzükte herhangi bir değişiklik oldu mu? Böyle bir değişiklik oldu ise; değişikliği sadece başkan ve etrafındaki kişiler mi yapar?
Onur BİÇER dedi ki…
Bu süreci özellikle twitter kanalıyla daha etkin ve organize yürütmeyi planlıyorum açıkçası. Örneğin 30 kişi başvuru formunu doldurduğunu belirtirse hemen tüzüğe dönüp aynı 30 kişiden gereken belgeleri isteyeceğiz. Bunlar da tamamlandıktan sonra formların gönderilmesinde ve aidatın yatırılmasında gerekecek koşullar konusunda yönetime baskı ve yönlendirme yapmamız icap edecek.

Aldığım bilgiye göre henüz tüzük değişikliği yokmuş. Ama burası ADS, biz hariç herkes at koşturur. O nedenle bugünden yarına ne olacağını bilemiyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...